Özet:

Mahkeme, bir suçlamayla ilgili olarak verilen hükümleri inceledikten sonra, mağdurun vasi olarak atanan kişiye verilen hükümlerin tebliğ edilmediğini tespit etti. Bu nedenle, vasi için temyiz hakkının bulunduğu ve gerektiği takdirde temyiz ve cevap dilekçelerinin eklenmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, dosyanın incelenmemiş bölümlerinin iade edilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verildi. Suçlamalar arasında, irza geçme ve reşit olmayan bir mağduru zorla kaçırıp alıkoyma da yer almaktadır. Kanunların 405. ve 462/8. maddeleri kararda geçmektedir.
Kanunlar hakkında ayrıntılı bilgi:
-Türk Medeni Kanunu Madde 405: \"Kanunda veya mahkemece vasi tayin edilmediği takdirde muhakkak kimsenin tasarrufu altında bulunan ve vasi mahallinde bulunmayan kimsenin malını veya menfaatini, sulh hâkimi re'sen temsil eder. Aynı hüküm muhakkak olmayan, menfaati tehlike altında bulunanların veya menfaatini kendisi temsil edemeyenlerin veya bunları temsil edecekleri vasi bulunmayanların sarfı için de geçerlidir.\"
-Türk Medeni Kanunu Madde 462/8: \"Kişinin yükümlü olduğu şeylerin tasfiyesi davasında vasi, mahkeme başvurusuna iştirak etmedikçe konseyin davayı karara bağlaması için geçerli çoğunluğu sağlanamaz.\"