
Esas No: 2016/6232
Karar No: 2016/12155
Karar Tarihi: 24.10.2016
Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/6232 Esas 2016/12155 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Beraat
Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ölenin çocukları olan ...,...,... "ın davaya katılma taleplerinin, katılan sıfatlarının ve vekillerinin bulunmadığı, katılan vekilinin ölenin eşi olan katılan ... adına vekaletname sunduğu ve temyiz başvurusu için verdiği süre tutum talepli dilekçesinin içeriğine göre de hükmü sadece katılan ... adına temyiz ettiği; ayrıca, Dairemizin 15.03.2016 tarihli tevdi kararı uyarınca mahalli Cumhuriyet savcısının temyizi ile ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca ek tebliğname düzenlendiği belirlenerek yapılan incelemede:
Mahalli Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın damadı olduğunu söyleyen ve temyiz incelemesi esnasında UYAP kayıt sistemi üzerinden çıkartılıp dosyasına eklenen 01.03.2016 tarihli nüfus kayıt örneklerinden de sanığın damadı olduğu anlaşılan tanık Mustafa"ya, 21.05.2013 tarihli duruşmada ve 09.10.2013 tarihli keşif esnasında, tanıklıktan ve yeminden çekinme hakkı hatırlatılmadan yemin yaptırılarak beyanlarının alınması suretiyle CMK"nın 45/1 ve 51/1. maddelerine aykırı hareket edilmesi,
2- Olay günü gündüz vakti sanık ... ile sanığın arkadaşları olan ölen ..."ın ve tanık ... "in domuz avına çıktıkları ve düz patika yolun çıkışa göre sol tarafına geçip, ilk başta sanık, sanıktan yaklaşık 82 metre yukarıda ve onun solunda ölen ..., sanıktan yaklaşık 135 metre yukarıda ve sanıkla ölenin solunda tanık ..."in aynı doğrultuda mevzilenerek, iki metreyi geçen uzunluktaki ağaçların ve çalılıkların arkasına gizlenip, domuzların geçmesini bekledikleri, bir müddet sonra, ölenin yaklaşık 39 metre aşağıya, sanığın olduğu tarafa doğru yaklaştığı ve ikisi arasındaki mesafenin 53 metreye düştüğü, sanığın, ormanlık alanın fiziki özelliklerinden dolayı ölenin kendi tarafına doğru yaklaştığını farketmediği; ancak, onlara göre daha yukarıda bulunan tanık ..."in her ikisini de görebildiği ve ölene fazla aşağı inmemesini söylemesine rağmen 68 yaşında olan ölenin tanık ..."in sesini işitmediği, bekleyişin sonunda karşıdan gelen 10-15 adet domuzun ölenin yakınından geçmeye başladığı ve ölenin ateş ettiği, bu sırada sanığın domuzlara uzak olması nedeniyle ateş etmediği, yaklaşık beş dakika sonra 2 adet domuzun daha geçmeye başladığını gören ve ölenin yerini değiştirdiğinden haberi olmayan sanığın, 12 kalibre av fişeği istimal eden, otomatik, yivsiz av tüfeğiyle ateş etmesini müteakip, tüfekten çıkan ve şevrotin olarak isimlendirilen iri saçma tanesinin ölenin karın bölgesine isabet ettiği ve sanıkla tanık ..."in ölenin yanına geldiği, sanığın hemen damadı olan tanık Mustafa"yı telefonla çağırdığı, tanık Mustafa tarafından getirilen araca bindirilen ve tedavisi için hastaneye götürülen sanığın arkadaşı Şaban"ın, vücuduna isabet eden, müstakilen öldürücü nitelikte olduğu ve uzak atış mesafesinden atıldığı saptanan bir adet av tüfeği iri saçma tanesi girişinden kaynaklanan ateşli silah yaralanmasına bağlı iç organ yaralanması ve kanama ile gelişen komplikasyonlar sonucu 38 gün sonra öldüğü olayda,
Sanık ve ölenin yakın arkadaş olup, olay öncesi ve olay esnasındaki tutum ve davranışları ile herhangi bir tartışma yaşanmamış olmasına göre, her ikisi arasında öldürmeyi gerektirir bir husumetin bulunmaması, uzak mesafeden yapıldığı tespit edilen tek atıştan sonra sanığın eylemine kendiliğinden son verip, öleni en yakın sağlık kuruluşuna sevk etmek için aktif çaba göstermesi, gerek ölende gerek sanıkta boğuşma, darp ve cebir izine rastlanılmaması karşısında, sanığın kasten hareket ettiğine dair delil bulunmadığı,
Ancak; olay yeri inceleme raporunda yerde sabit duran 50*50 cm. ebadında bir taş üzerinde ateşli silah marifetiyle oluştuğu değerlendirilen 2-3 adet sekme izi olduğu belirlenmiş, sanık tarafından av tüfeğinden çıkan dokuzlu dirhem mermilerinden bir tanesinin söz konusu taşa çarpıp, sekerek ölene isabet ettiği ileri sürülmüş, kovuşturma evresindeki keşfe binaen polis memurunca hazırlanan 04.11.2013 hakim havale tarihli bilirkişi raporunda da sanığın ateş ettiği yerden 39 metre ileride bulunan taşa çarpan fişeğin, bu taşın 23 metre gerisindeki ölene isabet etmesinin mümkün olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de, aynı bilirkişi tarafından düzenlenen ek bilirkişi raporunda, taştan seken tüfek saçmasının hız kazanarak ve yön değiştirerek ölene isabet edip, ölümcül yara verip veremeyeceği hususunda görüş bildirme yetkisinin bulunmadığının ifade edilmesi, Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 11.11.2013 tarihli raporunda, “Adli dosya kapsamı, olay yeri inceleme bulguları, keşif sonrası düzenlenmiş raporda ölçülen mesafeler, hastane evrakında tanımlanan harabiyet ve otopside tüm batını kat ettikten sonra tur marifetiyle lomber 1. omurun kanalına ulaşılarak buradan çıkartılan metalik cismin kurulumuzda yapılan incelemesinde şevrotin olarak isimlendirilen iri saçma tanesi olduğunun tespit edilmesi de dikkate alındığında, olay yeri keşfinde ölçümleri belirlenen bölgeden ateş edilmesi halinde, ateş edildikten sonra 39 m. uzaklıktaki alanda yerde belirtilen taştan sekip 23 m. uzaklığındaki kişiye isabet ederek tıbbi belgelerinde ve otopsisinde tanımlanan yarayı oluşturmasının tıbben mümkün görülmediği” ibarelerine yer verilmesi, sanık ve arkadaşlarının saat 11.00"de ava çıkmış olup, olayın 15.50 sularında meydana geldiği ve mahkemenin kabulünde belirttiği üzere sanığın içinde 9 adet şevrotin saçması bulunan fişekle ateş ettiği dikkate alındığında, bahse konu taş üzerindeki izlerin olay öncesi yapılan diğer atışlardan ya da olay esnasında fişekten dağılan diğer saçmalardan dolayı oluşabilecek olması karşısında, sanığın kendisini cezalandırılmaktan kurtarmaya yönelik soyut savunmasına itibar edilemeyeceği,
Ayrıca; sanığın savunmasına ve tanık ..."in anlatımına yansıdığı üzere sanığın ateş ettiği domuzların sanıkla ölenin karşı taraflarından gelip, onların arasından geçmekte olduğu, sanığın, avlanmak üzere geldikleri ormanlık sahada, 82 metre solunda ve kendisiyle aynı hizada ölenin de konumlandığını bildiği ve ölenin 39 metre aşağıya doğru yer değiştirmiş olmasının ölenle sanığın bulundukları konum açısından bir değişikliğe sebebiyet vermediği hususları da nazara alındığında,
İki adet domuzun karşı taraftan gelip, atış sahasına doğru ilerlediklerini ve ölenle aralarında kalan bölgeden geçtiklerini gören sanığın, domuzlara doğru ateş ettiği takdirde, av tüfeğinden çıkan saçmaların hedef bölgede bulunan arkadaşına isabet edeceğini öngörmesi gerekirken, gerekli dikkat ve özeni göstermeksizin, domuzları vurmak için ateş etmesini müteakip, şevrotin olarak isimlendirilen iri saçma tanesinin, iki metreyi geçen uzunlukta ağaç ve çalılıkların olduğu ormanlık alanda bulunan ve konumlandığı yeri farkedemediği arkadaşına isabet etmesi neticesinde onun ölümüne neden olmasından dolayı üzerine yüklenen taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek, dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle sanık hakkında beraat kararı verilmesi,
3- Adli emanetin 2013/32 sırasına kayıtlı bir adet ... marka, 12 mm, 1078 seri numaralı, yivsiz av tüfeği hakkında bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.