Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1650
Karar No: 2022/981
Karar Tarihi: 10.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1650 Esas 2022/981 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/1650 E.  ,  2022/981 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.05.2018 tarih ve 2018/130 E- 2018/505 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.02.2020 tarih ve 2018/1609 E- 2020/193 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.02.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 14.107.500,00 TL değerinde paya sahip olduğunu, davalı şirketin 15/04/2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurulu toplantısında alınan 2., 4., 5., 6., 9. ve 10. gündem maddelerinin kanuna, esas sözleşme hükümlerine ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini beyanla, davalı şirketin 15/04/2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurulu toplantısında alınan 2, 4, 5, 6, 9 ve 10 numaralı gündem maddelerinin iptaline veya butlanla sakat olduğunun tespitine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu yapılan olağan genel kurul toplantısında hem faaliyet raporunun hem de finansal tabloların müzakere edildiğini, faaliyet raporunun hem de finansal tabloların toplantı öncesi şirket merkezinde pay sahiplerinin incelenmesi için hazır bulundurulduğunu, davacının bilgi edinme talepli ikame ettiği İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın derdest ve verilecek kararın kesin nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin 15/04/2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurul toplantısının kanuna ve sözleşmeye aykırılık teşkil etmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, 15/04/2015 tarihinde yapılan davalı Ak-Kim Kimya San. ve Tic. A.Ş.'nin 2014 yılına ait genel kurul toplantısında alınan 5, 6 (2014 yılına ait kazanç paylarının dağıtımı yönünden) ve 10 nolu genel kurul kararları yönünden iptali talebinin kabulüne, 2, 4 ve 9 nolu genel kurul kararlarının iptali isteminin reddine karar verilmiş; bu karara taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, 2 ve 4 gündem maddelerinin şirketin 2014 yılına ait yıllık faaliyet ve finansal tablolarına ilişkin olup TTK'nın 437. maddesi kapsamında bilgi edinmeye ilişkin olduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/9750 Esas 2018/3156 Karar sayılı kararı ile denetimden geçip onanarak kesinleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/432 Esas 2015/731 Karar 08/12/2015 tarihli kararında yer verildiği üzere toplantı tutanakları incelendiğinde, davacının sorularının ayrıntılı olarak cevaplandırıldığı, tüm pay sahiplerinin incelenmesine açık olan belgelerin genel kurul öncesinde pay sahiplerinin erişimine sunulduğu, gündemin bu maddeleri ile ilgili davacı vekilince sorulan soru içerikleri, davalı şirket yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunun ve finansal tabloların davacı tarafından okunup incelendiği ve toplantıya hazırlıklı gelindiğini gösterdiği, bu kapsamda gündem maddelerinin iptali veya butlanının gerekmediği, davacı tarafça yeniden seçilen şirket denetçisinin geçmiş döneme ilişkin denetim raporunun hangi bağlamda denetim türü, kapsamı, niteliği ve sonuçları yönünden gereken açıklıkta, anlaşılır ve basit bir rapor olmadığı hususunda iddiasının somut olmayıp ayrıca denetçinin gelecek dönem için de olması gerekenin dışında rapor hazırlayabileceği varsayımına dayanarak talepte bulunduğu da dikkate alındığında, mahkemece, 9 nolu gündem maddesiyle alınan genel kurul kararının iptali gerekmediği yönündeki kararının isabetli olduğu, TTK'nın 436/2. maddesi uyarınca oydan yoksun pay sahibi yönetim kurulu üyeleri ... ve ... 'e paydan doğan oy haklarını kullanmadıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece, şirket hisselerine malik olan pay sahibi Akkök Holding A.Ş. ve NDÇ Holding A.Ş.'nin şirket yöneticilerinin hâkimiyetinde olması nedeniyle oydan yoksun olacakları gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da yöneticilerle sıkı irtibatı bulunan diğer bir pay sahibinin ibra oylamasına katılabilmesini sınırlayıcı herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı, kaldı ki Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihadına göre de şayet ibra oylamasında yönetim kurulu üyeleri de oy kullanmış ise bu oylar mevcut değilmiş gibi karar nisabının sağlanıp sağlanmadığının değerlendirilmesi gerektiği, mahkeme kabulüne göre oy hakkından mahrum olduğu düşünülen Akkök Holding A.Ş. ve NDÇ Holding A.Ş.'nin oyu dikkate alınmadığında dahi kabul oyu 17.634.375 olup, davacı ile olumsuz oy adedi olan 14.107.000 adet oydan yüksek bulunduğundan ibra oylamasında karar nisabı sağlanmış olup, mahkemece 5 nolu karar yönünden de davanın reddine karar verilmesinin gerektiği, davacı yanca 6 nolu karar ile icra görevi olmayan yönetim kurulu üyelerine kazanç payı dağıtılmasına karar verilmesinin objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek iptali talep edilmiş ise de; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/261 Esas 2016/138 Karar sayılı ilamının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 11. HD'nin 2016/1280 Esas 2018/5297 Karar 13/09/2018 tarihli kararı ile onama ilam içeriği de dikkate alındığında; şirket ana sözleşmesinin 27. maddesinde kârın dağıtılmasının düzenlendiği, davalı şirket genel kurul toplantı tutanağının ilgili gündem maddesine ilişkin oy çokluğu ile karar verildiği ve bu kararın TTK'nın 511. madde hükmüne uygun olduğu, kazanç payının bir teşvik tedbiri olması ve alınan kararın TTK'nın 511. hükmüne uygun olması nedeni ile ilgili gündem maddesinin iptalinin gerekmediği, TTK'nın 394. madde hükmüne göre esas sözleşmeye konacak hükümle veya genel kurul kararı ile yönetim kurulu üyelerine belirli dönemlerde ücret ödemesinin kararlaştırılabileceği, ilgili kararın alınmasında pay sahibi yönetim kurulu üyeleri oy hakkından mahrum olmalarına rağmen oy kullanmış olsalar da pay sahibi yönetim kurulu üyelerinin oyları hesaba katılmasa dahi kullanılan diğer oyların toplamı basit çoğunlukla kararın alınması için yeterli olduğundan, ücret ödenmesine ilişkin kararın TTK'nın 394. maddesine uygun olması, dağıtılan kârın ana sözleşmeye uygun şekilde ortaklara kâr payı dağıtımı yapıldıktan sonra ve %10 oranındaki kârın icracı olmayan yöneticilere dağıtımına ilişkin olup, eşitlik ilkesini ihlal eder bir yanının bulunmadığı, örtülü kazanç dağıtımı sayılamayacağı ve dürüstlük kuralına aykırı olmayacağı, bu gündem maddesine ilişkin kararın iptalinin gerekmediği, genel kurul gündeminin 10. maddesiyle alınan şirketle işlem yapma ve rekabet yasağına ilişkin kararın, 5 nolu ibra kararının iptali nedeniyle iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, ibraya ilişkin kararın iptali halinde TTK' nın 395. ve 396. maddelerindeki izin ve yetkilerin verilmesine ilişkin kararların da iptalinin gerekeceğinin söylenemeyeceği, bu kararlar bakımından TTK'nın 436/1 maddesi uyarınca oydan yoksunluk kurumunun değerlendirilmesi gerekeceği ve karar nisabının bulunduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvursunun HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca istinafa konu kararın kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden hüküm verilmesine ve davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi