Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6749
Karar No: 2022/986
Karar Tarihi: 10.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6749 Esas 2022/986 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6749 E.  ,  2022/986 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 30.01.2018 tarih ve 2016/496 E- 2018/15 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.06.2020 tarih ve 2019/216 E- 2020/496 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin 2015/07290 numarası ile "ESİDA BOULİQUE HOTEL" ibaresinin 43. sınıfta yer alan hizmetlerde kullanmak üzere tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun ilanına davalı tarafından 2008/48889 ve 2014/51897 no'lu markalar mesnet gösterilmek suretiyle benzerlik ve karıştırılma ihtamali, tanınmışlık ve kötüniyet iddaları ile itiraz edildiğini, YİDK'nın 25/10/2016 tarih ve 2016-M-10397 sayılı kararı ile itirazın kabul edilerek müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, YİDK kararının yerinde olmadığını, "İDA" ibaresinin Kaz Dağı'nın diğer adı olduğunu ve coğrafi kaynak belirttiğini, tek başına esas unsur olarak tescilinin mümkün olmadığını, coğrafi kaynak belirten ibarelerin ayırt ediciliğinin zayıf olduğunu, davalı şahsın markaları ile karıştırılma olasılığının bulunmadığını, müvekkilinin markasının özgün ve renkli "ES" ibaresi ve "zeytin dalı şekli" ile bir bütün oluşturduğunu ileri sürerek, YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacı markası ile müvekkili markalarının ortalama yararlanıcılar tarafından bağlantı kurmasının kaçınılmaz olduğunu, iki markada "İDA" ibaresinin asıl ve ayrıt edici unsur olduğunu, markaların hizmet sınıflarının aynı olduğunu, "İDA" ibaresinin bir yöre ismi olmayıp, başlı başına ayırt edicilik unsuruna haiz, mitolojik bir tasvir olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davaya konu marka tescil başvurusunda "ESİDA" ibaresinden başka kelime ve şekil unsuruna yer verilmesine karşın, bütün itibariyle bakıldığında "ESİDA" ibaresinin markanın ortasında konumlandırılarak vurgulandığı, gerek görsel ve biçimsel olarak ve gerekse esas ve yan unsurlar anlamında, ilk bakışta göze çarpan, öne çıkan, markanın ayırt edici ya da ağırlıklı unsurunun, yani markanın esas unsurunun “ESİDA” ibaresi olduğu, davacının markasında kullandığı “İDA” ibaresinin davalının itiraza mesnet gösterdiği markalarında da aynen yer aldığı, taraf markalarında yer alan "İDA" kelimesinin Kazdağları’nın diğer adı olduğu, gerek davacı gerekse davalıya ait dinlenme tesislerinin Çanakkale'nin Küçükkuyu İlçesi'nde bulunduğu, dolayısıyla Edremit Körfezi'nin kuzeyinde Çanakkale ve Balıkesir İlleri arasında yer alan Kazdağı'nın diğer adından kaynaklanan "İDA" ibaresinin bu coğrafi alana yakın tek bir dinlenme tesisinin inhisarına bırakılmasının, 556 sayılı KHK’nin 7/1-c maddesi anlamında mümkün olmadığı, bu açıdan bakıldığında somut olayda davacının markasında “İDA” ibaresini esas unsur olarak kullanmak suretiyle işletmesinin bulunduğu bölgeye, dünyaca ünlü dağa yakın olduğunu belirtmek amacıyla “ESİDA” ibaresini kullanmasının, davalının markalarıyla iltibas oluşturmayacağı, dolayısıyla davacının markasının, davalının markaları karşısında yeterli ayırt edici unsura haiz olduğu, başvuruda yer alan hizmetler ile davalıya ait redde mesnet markalarda yer alan hizmetlerin aynı tür hizmetleri kapsadığı, ancak 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında benzerlikten ve karıştırılma riskinden bahsedebilmek için yalnızca sınıf benzerliğinin yeterli olmadığı marka ve işaretin bütün olarak bıraktığı izlenimin de benzer olması gerektiği, davacı markası ile davalı markalarının iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olmadığı, ortak unsurun Kazdağı'nın diğer adı olan İDA ibaresinden oluştuğu, markanın parçalara ayrılarak değil bir bütün olarak korunacağı, karşılaştırılan davacı başvurusu ile davalı markalarının görsel özellikleri ve teleffuzları ve yarattıkları kavramsal çağrışımlar yönünden benzer olmadığı, ortak unsur 'İDA' ibaresinin çoğrafi yer adı olup herkesin kullanımına açık ve tek başına kimsenin tekeline verilemeyecek işaret olması nedeniyle orjinal niteliği az olan ve bu nedenle ayrım gücü zayıf markalarla ilgili olarak iltibas tehlikesinin önlenebilmesi için tescili istenilen markada ufak bazı değişikliklerin yapılması yeterli olup ayırt ediciliği yüksek olmayan markalarda ayırt edicilik için ufak bazı değişikliklerin yapılmış olmasının yeterli görüldüğü, 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında; davacı başvuru ile davalı markalarının 8/1-b anlamında benzer olmadığı, hizmet sınıfları aynı tür olsa da işaretlerin benzer olmaması nedeniyle 8/1-b anlamında benzerliğin ve karıştırma riskinin olmadığı bu durumda TPMK YİDK kararının yerinde olmadığı ve iptal şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile TPMK YİDK' nın 25/10/2016 tarih 2016-M-10397 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince tarafların marka olarak kullanmak istediği ibarelerin asıl unsurunun da “İDA” ibaresinden oluştuğu, "İDA" kelimesinin Kazdağları'nın diğer bir adı olduğu, Edremit Körfezi'nin kuzeyinde, Çanakkale ve Balıkesir İlleri arasında yer alan bölgedeki dağın "İDA" olarak da bilindiği, Kazdağı/Îda Dağı'nın turistik önemi haiz bulunduğu ve tek kişinin tekeline bırakılamayacak, herkesin kullanımına açık isimlerden olduğu, bu bağlamda eklenecek diğer kelime ve/veya şekil unsurları ile birlikte Kazdağı/Îda Dağı adının kullanılabileceği, dolayısıyla davacının "İDA" ibaresine eklediği diğer unsurlarla yarattığı başvuru markasının, davalının itiraza dayanak markaları karşısında yeterli ayırt edici unsurları haiz olduğu, dolayısıyla tarafların markaları arasında, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 10/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi