14. Hukuk Dairesi 2015/2501 E. , 2015/5173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, 08.04.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesi isteğine ilişkindir.
Davacı, murisi ..."nın babası ..."nun babası ..."nın babası olduğunu, 1326 yılında vefat ettiğini, geriye mirasçısı olarak dedesi ..."nın kaldığını, onun da vefat ettiğini belirterek kök muris ...mirasçılarını gösterir veraset belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, muris ... "nın kimlik bilgilerine ve nüfus kayıtlarına ulaşılamadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir.
Bir davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taraflardan delillerinin sorulup saptanması, gösterilecek ve davanın sonucunu etkileyecek tüm delillerin eksiksiz toplanması, ilgili yerlerden gerekli belgelerin getirtilmesi, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekir. Bunun yanında mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan davaların çekişmesiz yargıya tabi olması nedeniyle bu tür davalarda res"en araştırma prensibinin uygulanacağı, mirasçılar tarafından açılmış bu tür davalarda davacının sadece kendisinin mirasçı olduğunu, başka bir deyişle kendisi ile murisi arasındaki soybağını kanıtlamak zorunda olduğu, başka mirasçı bulunup bulunmadığının ve miras paylarının ise mahkemece res"en belirleneceği kuşkusuzdur.
Öte yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 30. maddesi gereğince; doğum ve ölüm öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü kanıtla ispat edilebilir.
Somut olaya gelince; davacı dava dilekçesinde murisi ..."nın babası ..."nun babası ...."nın babası olduğunu, 1326 yılında vefat ettiğini, geriye mirasçısı olarak dedesi ..."nın kaldığını, onun da vefat ettiğini, kök muris ... mirasçılarını gösterir veraset belgesi verilmesini talep etmiş, delil olarak dosya içerisindeki nüfus kayıtlarına ve tanık deliline dayanmıştır. Dosya içeriğinden mahkemece davacı tanıklarının dinlendiği, bir kısım nüfus kayıtlarının ibraz edildiği, dinlenilen davacı tanıklarından ... "in; miras bırakan ..."in, ..., ..., ... ve ... isminde dört çocuğu olduğunu, ..."in ..., ..., ... ve ... adında dört çocuğu olduğunu, ..."nin, ..., ... ve ... adında üç çocuğu olduğunu, ..."in ... ve ... adına iki çocuğu olduğunu, davacının dedesi ..."in ise ... ve ... adında iki çocuğu olduğunu beyan etmiş, davacının babası ..."in de ..., ..., ... ve davacı olan ... isimli dört çocuğu olduğunu beyan ettiği, yine bir kısım nüfus kayıtlarının dosyada mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki İlçe Nüfus Müdürlüğü"nün cevabi yazılarında Keşan Nüfus Arşivi"nin yanması sonucu kök murisin nüfus kayıtlarına ulaşılamadığı belirtilmiştir.
Davacının murisi ..."nın mirasçısı olup olmadığının belirlenebilmesi ve bunun sonucuna göre de davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilebilmesi için öncelikle dava dilekçesinde ismi açıklanan ve tanıklarca da varlığı bildirilen murisin çocuğu ... ile nüfus kayıtlarında davacının dedesi olarak görülen ... "nın nüfus kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması, nüfusta kayıtlı olmadığının belirlenmesi halinde muris ile arasındaki soybağını, başka bir deyişle murisin mirasçısı olduğunu kanıtlama yükünün kendi üzerinde olduğu da hatırlatılarak davacıdan yukarıda açıklanan olguları ispat için tanık dahil tüm delillerinin sorularak göstereceği delillerin toplanması, bu yolla muris ile davacı arasında soybağı bulunup bulunmadığının duraksamasız saptanması gerektiği, ayrıca murisin diğer mirasçılarının belirlenmesinin de mahkemenin görevine girdiği gözetilerek davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için murisin diğer çocuklarının nüfusta kayıtlı olup olmadıkları, kimle evli oldukları, ölmüşlerse çocuklarının kimler olduğunun saptanması, bu saptamanın yapılabilmesi için öncelikle davacı ve kimliği belirlenen diğer mirasçılardan bu hususların sorulması, gerekirse res"en tanık dinlenmesi ve zabıta araştırması yapılması,
nüfusta kayıtlı iseler nüfus aile kayıtlarının getirtilmesi gerektiği, her ne kadar Keşan Nüfus Arşivi"nin yanması sonucu kök murisin nüfus kayıtlarına ulaşılamadığı belirtilmiş ise de dosyada mevcut nüfus kayıtları gönderilerek, davacının murisi ..."nun babası ... "in babası olduğu ileri sürülen kök muris ... "nın Nüfus ve ... arşiv araştırması yaptırılarak, kayıtları olup olmadığı sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.