Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13020
Karar No: 2012/1679
Karar Tarihi: 08.02.2012

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/13020 Esas 2012/1679 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2010/13020 E.  ,  2012/1679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 03/03/2009 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ... Medya Yayıncılık A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan ... yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalı gazetede “Telefonda Vergi İndirimi Sohbeti” ve “Bu Konuşmalar Çok Can Yakar” başlıklı yazılarda davacı ile Gelir İdaresi Başkanı dava dışı ... arasındaki son derece gizli kalması gereken telefon konuşmalarının yayınlandığını, bu durumun ayrıca suç teşkil ettiğini beyan ederek kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Davalılar, davacı ile dava dışı Devlet görevlisi arasındaki telefon konuşmalarının daha önce bir çok internet sitesi ve gazetede yayınlandığını, aleniyet kazandığını, konuşmaların davacının özeli ile ilgili olmadığını, kamu yararı bulunduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel Mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise, Star Gazetenin 25.02.2009 nüshasında “Vergi İndirimi Sohbeti” başlığı ile yayınlanan yazılarla hukuka aykırı olarak davacının kişilik haklarının ihlal edildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Borçlar Yasası’nın 49. maddesi gereğince kişisel çıkarları zarara uğrayan kişi manevi tazminat isteyebilir. Medeni Yasa’nın 24. maddesine göre ise, kişisel çıkarları haksız saldırıya uğrayan kişi ancak yasanın öngördüğü durumlarda manevi tazminat isteyebilir. Kişilik haklarının konusu, hukuk düzenince korunan kişisel değerlerin tamamıdır. Kişiliğe yapılmış bir saldırıdan söz edilebilmesi için, kişilik değerlerine ilişkin saldırının haksız olması gerekir. Kural olarak yayınlanmasında kamu yararı bulunan gerçek ve güncel bir haberin özle biçim arasında denge kurularak verilmesi durumunda hukuka aykırılık ortadan kalkar ve basın sorumlu tutulamaz.
    Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.
    Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Yasası"nın 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Somut olayda, davacı ile dava dışı Gelir İdaresi Başkanı M. Akif Ulusoy arasında bir telefon görüşmesi yapıldığı ve bu görüşmenin içeriği çekişmesizdir. Yayının gerçek ve güncel bir konuya ilişkin olup yayınlanmasında kamu yararı bulunduğu, konunun önemi ve değeri göz önünde tutulduğunda düşünsel bağlılığında korunduğu sonucuna varılmaktadır. Şu durumda, çatışan yararlar dengesinin davacı yararına bozulmadığı, davalılar yönünden de hukuka uygunluk nedenlerinin bulunduğu ve böylece davacının kişilik haklarının saldırıya uğramadığı benimsenmelidir.
    Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, istemin davalılar ... ve ... yönünden de tümden reddedilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA. bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi