Esas No: 2021/1489
Karar No: 2022/977
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1489 Esas 2022/977 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1489 E. , 2022/977 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 14.05.2019 gün ve 2019/219 - 2019/492 sayılı kararı onayan Daire'nin 03.02.2020 gün ve 2019/3108 - 2020/868 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, 11/07/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini, davacıların maddi zararının tazmini için aracın sigortacısı aleyhine açtıkları davada alınan bilirkişi raporuna göre müvekkilleri için 130.944,48 TL destek tazminatı hesaplandığı, sigortacı yönünden poliçe limitleri dahilinde 60.000,00 TL'ye hükmedildiğini, kalan kısmın davalılardan tahsili gerektiğini ileri sürerek, davacı eş ... için 45.920,65 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminat ile, çocuklar ... için 8.480,44 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi, ... için 8.526,03 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, ... için 4.496,47 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, ... için 3.520,81 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 70.944,00 TL maddi tazminat ile 35.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, müteveffa ...yönünden olayda hatır taşımacılığı olgusunun mevcut olduğu gerekçesiyle maddi ve manevi tazminatın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Davalılar vekilleri bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
2- Davalı ... vekilinin karar düzeltme talebine gelince; Mahkemece, 14.05.2019 tarihli kararda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, davalı ...’ın adli yardım müessesesinden yararlanması nedeniyle lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Dosyanın incelenmesinde adı geçen davalıya, mahkemece bir talepte bulunulmaksızın davalının bizzat yaptığı adli yardım başvurusu üzerine Avukatlık Kanunu’nun 176 vd. maddeleri Muş Barosu tarafından avukat atandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda atanan avukata ödenecek avukatlık ücretinin aynı kanunun 180. maddesi çerçevesinde atama yapan baronun adli yardım bürosunca ödenmesi gerekmektedir. Keza, HMK’nın 540. maddesinde mahkemece adli yardım kapsamında talepte bulunulması halinde, Baroca atanan avukatın ücretinin Hazinece ödeneceği öngörülmüştür. Sözü edilen her iki halde de, atanan avukata ödenecek ücretlerin ortak özelliği, “akdi” nitelikteki avukatlık ücretine ilişkin olmalarıdır. Ancak, yargı yerlerince vekil ile temsil edilen taraf yararına yargılama giderleri arasında ve mahsus tarifeye göre hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin o taraf ile vekili arasındaki vekalet akdi ve buna bağlı kararlaştırılan vekalet ücreti ile bir ilgisi ve ilişkisi bulunmayıp HMK’nın 330. maddesi uyarınca, yargılama giderleri açısından re’sen tayin ve takdiri gereken vekalet ücretinin ilgili taraf lehine hükmedilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Tüm bu açıklamalar ışığında, diğer davalı ile birlikte hakkındaki davanın reddedilen kısmı yönünden davalı ... lehine de Av. Asg. Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte iken yerinde olmayan gerekçeye dayalı olarak vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamış, bu nedenle davalı ... vekilinin karar düzeltme taleplerinin kabulü ile bu yolda verilen hükmün bozulması gerekiyor ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK'nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 2019/3108 E., 2020/868 K. sayılı ve 03.02.2020 tarihli onama ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararındaki hüküm fıkrasının 10. ve 11. bendinin çıkarılarak yerine "10-Davalı ... ve davalı ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3/2. maddesi gereğince belirlenen 4.475,96 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak anılan davalılara verilmesine," cümlesinin 10. bent olarak eklenmesi ve diğer bentlerin buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle yerel mahkemece verilen hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 55,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalı ...'dan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.