Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1898
Karar No: 2022/1006
Karar Tarihi: 10.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1898 Esas 2022/1006 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/1898 E.  ,  2022/1006 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.12.2019 tarih ve 2019/2 E. - 2019/1403 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı E&S Yalçınkaya Gıda Sağ. Hiz. Tur. İnş. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. vekili tarafından duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.02.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ...ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında 06.04.2013 tarihinde 10 yıl süre ile geçerli olmak üzere franchise sözleşmesi imzalandığını, ...'nın davalı şirketi kurması ile sözleşmenin davalı şirketle katılma yoluyla devam ettirildiğini, sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini, Alanya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/62 D. İş sayılı dosyasında davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak işyerinde alkolü içki satışı yaptığının tespit edildiğini, sözleşmenin VIII Genel Şartlar Başlıklı 15. maddesine aykırı olarak işyerinde müvekkilinin marka ve imajına uygun olmayan, başka marka ile beraber kullanıma sunulan izin ve onay verilmemiş menüler oluşturduğunu, müvekkilinin “MANİA” ismi ile Türkiye çapında kafeterya faaliyetleri ile tanındığını, franchise sistemi gereği kafe-bar olarak faaliyet gösterilmesinin mümkün olmadığını, davalının sözleşmede kararlaştırılan 50.000,00 TL tutarındaki senedi müvekkiline teslim etmediğini, işletmeye tayin edilmesi gereken mesul müdür atanmışsa da müvekkiline bildirilmediğini, davalının sayılan ihlallerini durdurmak amacıyla keşide edilen ihtarlardan sonra içki satışına son verdiğini bildirmesine rağmen diğer yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı tarafın 03.03.2014 tarihinde sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, sözleşmenin "Özel Şartlar" başlıklı IX. maddesinin 7 numaralı bendine göre, müvekkilinin 30.000,00 USD ve kalan ayların bedelinin tamamını cezai şart olarak talep etmesinin mümkün olduğunu, sözleşmenin süresi başlıklı IV. maddesinde "...sözleşmenin erken feshi halinde toplam danışmanlık bedelinin muaccel hale geleceği..." nin belirtildiğini, haksız fesih nedeniyle franchise bedelinin (1.982 TLx109 ay=) 216.038,00 TL olarak hesaplandığını, ancak şimdilik 100.000,00 TL talep edildiğini iddia ederek taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile 30.000,00 USD cezai şartın ve muaccel hale gelen 109 aylık cezai şart niteliğindeki franchise bedelinin kısmen karşılığı olan 100.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken/müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, dava konusu sözleşmenin müvekkili ... ile imzalandığını, müvekkili şirket ile yazılı bir sözleşme akdedilmediğini, ilişkinin 03.05.2013 tarihinde kurulan davalı şirket ile zımnen devam ettirildiğini, müvekkili ... ile davacı arasındaki yazılı sözleşmenin zımnen feshedilmiş olduğunu, TBK'nın 179. maddesi uyarınca ceza şart istenebilmesi için yazılı bir anlaşmanın bulunması gerektiğini, ... ile olan yazılı sözleşmenin feshedilmesi aşamasında davacının anılan davalıdan herhangi bir talepte bulunmaması nedeniyle TBK'nın 132. maddesi uyarınca borcun ibra yoluyla sona erdiğinin kabulü gerektiğini, davacı ile davalı ... arasında akdedilen franchise sözleşmesinin standart bir sözleşme olduğunu, genel işlem şartları taşıdığını, cezai şart talep edilebileceği düşünülse dahi söz konusu hükmün genel işlem şartı olması nedeniyle geçersiz olduğunu, davacının hakim konumda olmasından yararlanarak sözleşmede kendi lehine aşırı yararlanmaya neden olan hükümlere yer verdiğini, 109 aylık danışmanlık ücretinin istenebilmesi için sözleşmenin davacı tarafça haklı nedenle feshedilmesi gerektiğini, oysa davacının sözleşme kurulurken işletmenin inşa ve tefrişinde müvekkilini ekonomik açıdan istismar ederek fazla para tahsil ettiğini, şubeler arasında farklı uygulamalara göz yumduğunu, sözleşmenin müvekkilince haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiş, 25.05.2015 tarihli dilekçesi ile davacıya fazladan ödenen 160.000,00 TL'nin takas edilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, sözleşmenin fiilen davalı şirketle devam ettirilmesi nedeniyle davacı şirketin dava konusu taleplerini ancak davalı şirkete yöneltebilecek olduğu, bu sebeple davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, bozmadan önce yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı şirket tarafından sözleşmenin feshedilmesinin haklı sebebe dayanmadığının belirlendiği, bozmadan sonra yeni bir bilirkişi incelemesine gerek görülmediği, davacı şirketin davalı şirketten danışmanlık bedeli adı altında muaccel hale gelen ücreti talep edebileceği, ancak sözleşmede belirtilen 30.000,00 ABD tutarındaki cezai şartı döviz kurlarındaki yükselmeler ve davalı şirketin ekonomik geleceği değerlendirildiğinde talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın, davalı ... yönünden husumetten reddine, davacının cezai şart talebinin reddine, 100.000,00 TL danışmanlık bedelinin dava tarihi olan 21.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı E&S Yalçınkaya Gıda Sağ. Hiz.... Ltd. Şti.'nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili ile davalı E&S Yalçınkaya Gıda Sağ. Hiz. Tur. İnş. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmiştir.
    (1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının, davalı ... hakkında açılan davanın husumetten reddine yönelik karara ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    (2) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı E&S Yalçınkaya Gıda Sağ. Hiz. Tur. İnş. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’nin sözleşme ilişkisinin davalı şirket ile değil, davalı ... ile kurulduğu, davacının dava konusu taleplerini davalı E&S Yalçınkaya Gıda Sağ. Hiz. Tur. İnş. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’ne yöneltemeyeceğine yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    (3) Mahkemece verilen ilk karar davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş ve bozma ilamına uyma kararı verilmiştir. Bozma ilamına uyma kararı veren Mahkeme’nin bozma ilam gereklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Ancak temyize konu kararda bozma ilamında açıklandığı şekilde genel işlem koşulu olduğu kabul edilen cezai şarta ilişkin hükmün, TBK'nın 21, 22 ve 23. maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesi yapılmamıştır. Bir sözleşmede,sözleşmenin kurulmasından önce,tek yanlı olarak birden fazla sözleşme ilişkisinde kullanılmak amacıyla düzenlenmiş ve hiç değiştirilmeden karşı yanın onayına sunulmuş hükümler yer alıyorsa, o sözleşmede genel işlem koşullarının bulunduğu kabul edilmelidir. İki tarafın uzlaşarak, pazarlık sonucu belirledikleri sözleşme koşulları, kural olarak emredici hukuk kurallarına aykırılık (TBK m. 27) dışında başka bir denetime tabi tutulamaz. Sözleşmede genel işlem koşulları bulunmadığının, hükümlerin pazarlık edilerek kabul edildiğinin ispat yükü, genel işlem koşullarını kullanana aittir. İspat etmediği takdirde bozmada belirtildiği üzere TBK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince yürürlük denetimi yapılmadan ve sözleşmeyi düzenleyenin karşı yana sözleşmenin yapılması esnasında bu koşullar hakkında bilgi verip öğrenme imkanı tanıyarak bu koşulları kabul etmesini sağlamadığı sürece menfaatine de aykırı ise TBK’nın 21. maddesi gereğince genel işlem koşulları yazılmamış sayılır. Bunun yanı sıra karşı yan, genel işlem koşulları konusunda uyarılmış olsa dahi sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı bir hüküm de yine,TBK’nın 21. maddesi gereği yazılmamış sayılır. Somut olayda taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesinde davalı aleyhine tek yanlı cezai şart kararlaştırılmıştır. Her ne kadar cezai şart yasada düzenlenmiş ise de bunun müzakere edilmeden sözleşmede yer almış olması, denetlenemeyeceği manasına gelmez. Bu durumda cezai şarta ilişkin bu hükmün, bozma ilamımızda gösterildiği gibi yürürlük denetimi yapılarak yazılmamış sayılmasına karar verilip verilmeyeceğinin öncelikle değerlendirilmesi, yazılmış sayılmasına karar verildiği takdirde sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiği kanısına varıldığında, her halükarda davacının zararını talep edebileceği, zararın erken fesih nedeniyle aynı mahiyette bir franchise verebileceği süreyle sınırlı olabileceği hususları gözetilerek bir hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün temyiz eden davacı ile davalı E&S Yalçınkaya Gıda Sağ. Hiz. Tur. İnş. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. yararına bozulması gerekmiştir.
    (4) Bozma sebep ve şekline göre davacı ile davalı E&S Yalçınkaya Gıda Sağ. Hiz. Tur. İnş. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’nin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının, davalı ... hakkında açılan davanın husumetten reddine yönelik karara ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bend uyarınca davalı E&S Yalçınkaya Gıda Sağ. Hiz. Tur. İnş. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’nin sözleşme ilişkisinin davalı şirket ile değil, davalı ... ile kurulduğu, davacının dava konusu taleplerini davalı E&S Yalçınkaya Gıda Sağ. Hiz. Tur. İnş. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’ne yöneltemeyeceğine yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı ile davalı E&S Yalçınkaya Gıda Sağ. Hiz. Tur. İnş. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. yararına BOZULMASINA, (4) nolu bend uyarınca davacı ile davalı E&S Yalçınkaya Gıda Sağ. Hiz. Tur. İnş. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’nin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan ayrı ayrı alınarak yekdiğerine verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi