Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6338
Karar No: 2015/3668

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/6338 Esas 2015/3668 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/6338 E.  ,  2015/3668 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ile davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    Davacı ..., ... Köyü 654 parsel sayılı taşınmazın yörede 1948 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptalini ve orman niteliği ile adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, 28/02/2001 gün ve1999/249 - 2001/65 sayılı kararla davanın reddine karar verilmiş, davacı ... tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.01.2005 tarih ve 2004/14202 - 2005/223 sayılı kararı ile bozulmuştur.

    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Dava konusu ... Köyü 654 sayılı parselin (A) ve (B) harfleri ile işaretli bölümleri geçersiz maki çalışmasına değer verilemeyeceğinden, bu bölümlerin halen 1948 yılında kesinleşen orman sınırları içinde kalmaya devam etmesi nedeniyle, ...nin davasının kabulü, (C) ve (D) harfleri ile işaretli bölümlerin ise, kesinleşen 2/B madde sahası içinde kalması nedeniyle bu bölümler hakkında ...nin aktif dava ehliyeti bulunmadığı, ancak tarafından tapu iptali davası açılabileceğinden, bu bölümler hakkındaki davanın da aktif dava ehliyeti yönünden reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Davalılar ... ve arkadaşları vekili ile ... ve arkadaşları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/05/2005 tarih ve 2005/4114 - 6921 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, ... Köyü 654 sayılı parselin, krokide (A) ve (B) harfleri ile işaretli bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline; kesinleşen 2/B madde sahasında kalan (C) ve (D) bölümlerine yönelik açılan davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmiş; hüküm davacı ... ile davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmekle dairece (Davaya konu 654 sayılı parselin, krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerinin orman vasfı ile adına tesciline karar verilmesi gerekirken bu bölümlerin niteliği belirtilmeden adına tesciline karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına) karar verilmiştir. Bu kez davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından kararın düzeltilmesini istenilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/07/2008 tarih 2008/5957 - 9720 sayılı kararı ile dairenin düzelterek onama kararı kaldırılmış ve hüküm bozulmuştur.

    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman kadastrosu çalışmasının 1948 yılında 3 sayılı ... tarafından yapıldığı, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması yapıldığı ve 21.11.1985 tarihinde ilân edilerek kesinleştiği, davacı ... Yönetiminin, 24/05/1999 tarihli dava dilekçesi ile ... Köyü 654 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, orman sınırı içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptalini ve orman niteliği ile adına tescilini ve karar kesinleşinceye kadar tapu kaydına tedbir konulmasın istediği, mahkemenin 05/07/1999 gün ve 1999/249 sayılı yazısıyla, 654 sayılı parsel hakkında tapu iptali ve tescil davası açıldığı yolunda şerh konulması hususunun tapu müdürlüğüne bildirildiği, tapu müdürlüğünün 21/03/2003 tarihli yazı ekinde gönderdiği 654 sayılı parselin, tapu kaydında da taşınmazın kısmen orman sahası kısmen de 2/B sahası olduğu yolunda 10/10/1994 tarihinde şerh konulduğu, 05/07/1999 tarihinde de dava açıldığı konusunda şerh verildiğinin belirtildiği, ne var ki İcra İflas Kanununun 28. maddesi gereğince, tapu kayıtlarında yapılacak değişikliği içerir mahkeme kararlarının hüküm özetinin, kararın kesinleşmesi beklemeden tapu müdürlüğüne bildirilmesi gerekirken mahkemece kanun hükmüne uyulmadığı ve hüküm fıkrasının tapu müdürlüğüne bildirilmediği, davanın devamı sırasında, davaya konu 954 sayılı parsel hakkındaki ortaklığın giderilmesi davası sonucunda, satış suretiyle 20/12/2004 tarihinde, ..., ..., ... ..., ..., ..., ... adlarına paylı olarak tescil edildiği ve tapu müdürlüğünce tapu kaydının dosyaya bu şekilde gönderildiği, ancak mahkemece HUMK"nın 186. maddesi nazara alınmadan davanın önceki malikler huzuruyla ve yine öneki malikler aleyhine karara bağlandığının anlaşıldığı, mahkemece verilen kararın bu şekilde infaz edilmesinin mümkün olmadığı, o halde, kamu düzeni ve davacının ... olduğu gözönünde bulundurularak, öncelikle mahkemece, davaya konu ... köyü 654 parsel sayılı taşınmazın tapusunun, karar kesinleşinceye kadar devredilmemesi konusunda tapu kaydına tedbir konulması, tapu müdürlüğünden, tapu müsbit evrakı içindeki belgelerden tapu kaydının son maliklerinin adresleri istenerek, önceki tapu malikleri ve davalıların bu davada artık taraf sıfatları bulunmadığı ve davanın tapunun son malikleri arasında görülmesi gerektiği düşünülerek, tapunun son malikleri HUMK"nın 186 maddesi uyarınca davaya dahil edilip taraf oluşturulması, çekişmeli 654 sayılı parselin 2/B madde uygulaması ile adına orman sınırı dışına çıkartılan bölümü hakkında açılmış bir dava olup olmadığı araştırılarak, var ise bu dava ile birleştirildikten sonra ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi"" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davalılar taşınmazdaki hisselerini dava sırasında sattıklarından ve hisseleri kalmadığından bu davalılar yönünden davanın reddine, davalılar ..., ..., ... , ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davaya konu ... ... Köyü 654 sayılı parselin 31/12/2012 tarihli teknik bilirkişi rapor ve krokisinde yeşil ile boyalı (B) harfi ile gösterilen 31341,16 m2"lik alan, (D) harfi ile gösterilen 45875,65 m2"lik alan ile (F) harfi ile gösterilen 815,08 m2"lik alan orman olduğundan bu yere ilişkin davalıların tapu kayıtlarının iptali ile orman olarak adına tapuya tesciline, (A) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümler için tarafından açılan bir dava olmadığından davacı ... İdaresinin bu yerler yönünden aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, (C) harfi ile gösterilen bölümün orman sayılmayan alanlardan olduğundan bu yer yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman kadastro çalışması 1948 yılında 3 sayılı ... tarafından yapılmıştır. Daha sonra 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması yapılmış ve 21.11.1985 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
    1) Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bakımından;
    Mahkeme hükmü davalı ... vekiline 21/10/2013 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük kanunî süre geçirildikten sonra davacı vekili tarafından 18/11/2014 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2) Davacı ... temyiz itirazlarına gelince ise;
    İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli parselin temyize konu (A) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümlerinin 2/B lik alanda kaldığı, (C) harfi ile gösterilen bölümünün ise tahdit dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ...ne yükletilmesine 06/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi