17. Ceza Dairesi 2015/709 E. , 2015/706 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
YCGK"nın 22.01.2013 günlü, 2012/1431 Esas ve 2013/18 Karar sayılı içtihadı ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek nitelikte tek hükümlülüğü bulunduğuna göre hükümde tekerrüre esas alınacak ilamın gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamıştır.
I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca ""mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına"" karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ""sanığın TCK"nın 58/7 maddesi uyarınca 5 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirlerine tabi tutulmasına" ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine ""cezanın infazından sonra sanığın denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına"" ilişkin cümlenin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlali suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerşnde görülmemiştir.
Ancak;
1-16.01.2009 tarihli hırsızlık olayı müracaat ve görgü tespit tutanağı başlıklı belge, olay yeri basit krokisi ve yakınanın anlatımında, sanığın girdiği yerden depo olarak bahsedildiği ancak, bu yerin bir işyerinin eklentisi niteliğinde olup olmadığına dair bir saptamanın bulunmadığının anlaşılması karşısında, salt eşyaların muhafazası için kullanılan, herhangi bir ticari faaliyetin yürütülmediği ve/veya bir işyerinin eklentisi niteliğindeki olmayan yere girilmesinin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturmayacağı düşünülmeden ve anılan yerin niteliği belirlenmeden, sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan da hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Kolluk tutanakları ve 16.01.2009 günlü yakınan beyanına göre, müşteki olarak ifadesi alınan ..."un, deponun bulunduğu.. Sanayi Sitesinin bekçisi olarak kendisini tanıttığı ve sitenin yönetiminin şikayetçi olmasını istediği için şikayetçi olduğunu söylediği ve uzlaşmak istemediğini belirttiği, mahkemedeki beyanında ise, sanki girilen yer kendisininmiş gibi anlatımda bulunup bu seferde şikayetçi olmadığını beyan ettiği, suç tarihine göre işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun uzlaşma kapsamında kalan suçlardan olduğu ve sanığın hem soruşturma hemde kovuşturma aşamasındaki beyanlarında uzlaşmak istediğini söylediğinin anlaşılması karşısında,
Öncelikle yakınanın uzlaşma konusunda beyanda bulunmaya yetkisinin olup olmadığı araştılıp, böyle bir yetkisi yoksa işyeri sahibinin uzlaşma konusundaki beyanı saptandıktan sonra 5271 sayılı Yasanın 253-254. maddeseindeki uzlaşma hükümlerinini uygulanma koşullarının değerlendirilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca ""mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına"" karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.