Esas No: 2021/5964
Karar No: 2022/1022
Karar Tarihi: 11.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5964 Esas 2022/1022 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/5964 E. , 2022/1022 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
BİRLEŞEN DAVA : ÇANAKKALE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NİN 2012/243 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Çanakkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.06.2018 tarih ve 2018/88 E. - 2018/162 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davacının davalı bankadan tüketici kredisi ve kredi kartı kullandığını, borçlarını ödeyememesi üzerine davacının emekli maaşı hesabına bloke koyarak haksız kesintiler yapıldığını ileri sürerek,haksız kesinti nedeni ile 5.659.- TL’nin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı asil, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, borçlarını ödeyememesi nedeni ile emekli maaşından kesintiler yapıldığını ileri sürerek, davalı bankanın maaşının re'sen kesemeyeceğinin tespitine, maaşından yapılan kesintinin ¼ oranıyla sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı bankadan kredi kullanmadan önce emekli maaşını davalı banka şubesine aktardığı, taraflar arasındaki temel bankacılık hizmetleri sözleşmesinde " müşteri ... Bankanın hapis hakkı bulunacağını ve bunların ve bütün alacaklarının ve hesaplarının bankaya rehnedilmiş olduğunu .... Kabul eder" hükmü bulunduğu, buna göre davacıya emekli maaşı teminat kabul edilerek kredi kullandırıldığı, davacının tek gelirinin emekli maaşı olduğu ancak kredinin geri ödenmemesi halinde maaşından kesinti yapılmasını sözleşme hükmü gereğince kabul ettiği, 5510 sayılı Yasa'daki düzenlemelerin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle davacının blokenin kaldırılmasını ve kesintilerini iadesini talep etmesi TMK 2. maddesindeki iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İşbu karara karşı davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Dava, taraflar arasında akdedilen bireysel kredi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüş; yine İİK'nın 83/a maddesi uyarınca haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı Yasa'nın 82. ve 83. maddelerinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığı belirtilmiştir. Somut olayda da davacı, davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesinin düzenlenmesi sırasında takas, mahsuba ilişkin muvafakat vermiş olup, önceden verilen bu muvafakat İİK'nın 83/a maddesi gereğince geçersizdir. Bu itibarla, davalı bankanın davacının emekli maaşından yaptığı kesintiler haksız olduğu halde, mahkemece aksi yöndeki yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 11/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.