20. Hukuk Dairesi 2015/2477 E. , 2015/3661 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2014
NUMARASI : 2013/45-2014/418
Taraflar arasındaki tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 01.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.04.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar vekili Av. B. Ö. ile davalı Hazine vekili Av. G. Ş. geldiler, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacılar vekili 24.05.2013 havale tarihli dilekçe ile, Gölbaşı İlçesi Tuluntaş Mahallesinde kain toplam 52.400 m² yüzölçümlü 125 parsel sayılı taşınmazın vekil edenleri tarafından 13.07.1998 tarihinde satın alındığı halde, Tapu Müdürlüğünce 122 ve 125 sayılı parsellerin İncek Köyü 633 parsele, 125 parselin yine Dodurga Köyü 848 ve 1779 parsellere binmeli olduğu belirtilerek yüzölçümünün 14.862 m² olarak düzeltildiğinin 25.07.2005 gün 6726 sayılı yazı ile bildirildiği, bu işleme karşı Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 26.12.2012 tarihinde kesinleşen 2008/145 E 2009/96 K sayılı kararı ile parselin 23.837 m² bölümünün geri verilerek toplam yüzölçümünün 38.699 m² olarak belirlendiği, ilk satın alındığı günkü yüzölçümünden geriye kalan 13.701 m² yüzölçümlü bölümünün kayıp olduğu, arazinin tapu siciline güvenilerek tapuda kayıtlı yüzölçümü ile satın alındığından, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince fazlaya dair haklarını saklı tutarak 100.000.- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hisseleri oranında vekil edenlere ödenmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan da TMK"nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur (HGK"nun 16.06.2010 gün ve 2010/4-349/318 sayılı kararı). Anılan madde uyarınca Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin, ayın hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu madde uyarınca düzenlenen sorumluluk, objektif (kusursuz) sorumluluk niteliğindedir. Bu tür sorumlulukta kusur şart olmayıp, sorumluluğu doğuran olayla zarar arasında sebep-sonuç ilişkisinin varlığı yeterlidir. Zararı doğuran olay ile zarar arasında uygun illiyet bağının kurulması halinde Devletin sorumluluğu doğacaktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, 1954 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 52.400 m² olarak tespit ve tescile tabi tutulan taşınmazın, sonradan başka bir parsele binmeli olması nedeniyle düzeltilmesi sırasında yüzölçümü ve sınırlarının değişmesi sonucu miktarının 13.701 m² azalması nedeniyle oluşan zararın, kadastro işlemlerinden kaynaklandığı ve TMK"nın 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğundan tazmininin gerektiği, taşınmazın arsa niteliğinde bulunduğundan, gerçek değerinin emsal incelemesi yapılarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.- TL vekalet ücretinin taraflara karşılıklı olarak verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 05/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.