12. Ceza Dairesi 2016/8681 E. , 2016/12129 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık,
Hüküm : Sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanunun 65/1; 5237 sayılı TCK"nın 62/1, 52/2-4, 51/1-3; 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların sit alanı olarak tescilli bölgede izinsiz inşai uygulamalarda bulunduklarının anlaşılması karşısında, eylemlerinin 2863 sayılı Kanun"un 65. maddesi kapsamında suç olarak düzenlendiği, aynı konuda özel kanunda düzenlenen bir suç ile 5237 sayılı TCK"da düzenlenen suç arasında fikri içtima kurallarının uygulanmasının mümkün olmadığı, 2863 sayılı Kanunun, 5237 sayılı Kanuna göre özel yasa vasfında olduğu, bu kapsamda, sanıklardan ..."ın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 1 yıl 8 ay hapis, 50.000 TL adli para cezası, imar kirliliğine neden olmak suçundan 1 yıl 8 ay hapis ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu"na aykırılık suçundan 1 ay 20 gün hapis, 200.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dairemizin 11/05/2015 tarihli ilamı ile bozulmasına karar verildiği, mahkeme tarafından bozmaya uyularak, sanığın eyleminin 2863 sayılı kanuna aykırılık suçunu oluşturacağı değerlendirilerek, sanığın 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK"nın 62, 51/1-3 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis, 50.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, 22/01/2013 tarihli önceki hükümde sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 1 yıl 8 ay hapis, 50.000 TL adli para cezası verilmiş olması karşısında, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca, sanık lehine bu miktarla sınırlı olacak şekilde kazanılmış hak oluştuğu, bu kapsamda, mahkemenin uygulamasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık ... ... müdafiinin, uygulamalardan sanığın sorumlu olmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine, sanık ... müdafinin ise sanığın atılı suçla ilgisinin bulunmadığına ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dairemizin 11/05/2015 tarihli bozma ilamı uyarınca, sorumluluk alanı dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri kapsar koruma uygulama denetim bürosu bulunup bulunmadığının tespiti için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yazışmalar yapıldığı görülmekle birlikte, yazı cevaplarının, belirtilen hususa açıklık getirmediği, bu kapsamda, sanıkların eyleminin 2863 sayılı Kanun"un 6745 sayılı Kanun ile değişiklik öncesi 65/4. maddesinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmadığının anlaşılması bakımından, suç tarihi itibariyle, sorumluluk alanı dava konusu yeri kapsar koruma uygulama denetim bürosu bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
2-Sanık ..."in beraatine ilişkin 22/01/2013 tarihli hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dairemizin 11/05/2015 tarihli ilamı ile sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinden bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanık lehine kazanılmış hak oluşmayacağı ve diğer sanık ... lehine olan bozmanın, bu sanığa sirayet etmeyeceğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.