MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52, 53, 51. maddeler gereği 1 yıl 8 ay hapis cezasının ertelenmesi ve 5000 TL adli para cezası ile hak yoksunluğu.

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılanı cep telefonundan arayıp kendisini başkomiser olarak tanıttığı, ev telefonu hatlarına girildiğini ve yasa dışı görüşmeler yapıldığını, kendisinin bankalarda bulunan parasını çekerek göndermesini istediğini, katılanın toplamda 12.000 lirayı sanığın ... Bankasındaki hesabına yatırdığı, sanığın bir miktar daha para istemesi üzerine müştekinin dolandırıldığını anladığı, katılanın yatırdığı paranın sanık tarafından çekildiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53/3. maddesine göre, mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine, ""sanığın 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki a,b,c,d,e bentlerinde belirtilen haklarından mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca yoksun bırakılmasına yer olmadığına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.