Esas No: 2021/4154
Karar No: 2022/1044
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4154 Esas 2022/1044 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/4154 E. , 2022/1044 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.02.2021 tarih ve 2020/581 E. - 2021/111 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Köln Bölgesel Yüksek Mahkemesi'nin 22. Hukuk Senatosu 24/11/2008 tarihli 22 O 172/08 sayılı kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkindir.
Dairemizin 29.06.2020 tarihli bozma ilamı ile yabancı mahkeme kararının tenfizine dair verilen ilk kararın, 5718 sayılı MÖHUK’un 54. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması yönünden bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ise dava konusu yabancı mahkeme kararının kamu düzenine aykırı olmadığı gerekçesiyle tenfizine karar verilmiştir.
Tenfize konu dava Bera Holding A.Ş. ye karşı açılmış, geçerli ortaklık ilişkisi kurulmadığından bahisle alacak istemine ilişkin olup, Köln Eyalet Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa Türkiye’de açılan bu tür davalarda dosya hangi aşamada olursa olsun 7194 sayılı Yasa gereğince davacıların, davalı şirkete ortak olduğu kabul edilerek “karar verilmesine yer olmadığına” kararı verilmekte ve kararlar bu şekilde kesinleşmektedir. Buna karşın eldeki dosyada olduğu gibi yabancı ülkede açılan ve karara bağlanan aynı tür davalarda verilen ortak olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tenfizine karar verilmesi halinde Türkiye’de açılan davalar ile yabancı ülkede açılan davalarda tamamen zıt sonuçlara ulaşılacak olupTürk Mahkemelerinin emredici yasal düzenleme sonucu verdikleri çok sayıdaki kararlara tezat teşkil edecek yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de icra kabiliyeti kazandıracak bir karar verilmesi MÖHUK’un 54/1-c maddesinde düzenlenen Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edecektir. Şu halde mahkemece 7194 Sayılı Yasa’nın 41. maddesi ve MÖHUK’un 54/1-c maddesi birlikte değerlendirilerek, ortak olmadığının tespiti ve alacak isteminin kabulüne ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizinin Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulmasna karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, tanıma ve tenfiz istemine ilişkin olup, 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7194 sayılı Kanuna eklenen geçici 4. madde nedeniyle yerel mahkemenin tanıma ve tenfiz davasında yürürlüğe giren bu madde kapsamında dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekirken davanın kabulüne karar vermesinin hatalı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
5718 sayılı Yasa'nın 54. maddesinde tenfiz koşulları 4 bent halinde sayılmış olup mahkemece bu 4 bentte ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm kurulmuştur. Yürürlüğe giren ve Daire'nin çoğunluğunca değerlendirilmesi istenilen Yasa'da, 1. fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verileceği ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücretinin ortaklık üzerinde bırakılacağı hükmü düzenlenmiştir. 5718 sayılı Yasa'nın 54. maddesinin a-b-ç fıkraları ile yürürlüğe giren bu yasa arasında bir ilişki bulunmamaktadır. Aynı maddenin c fıkrasında ise tenfiz edilecek kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması koşulu mevcuttur. Yürürlüğe giren yasa ancak bu fıkra gereğince bir değerlendirmeye tabi tutulabilecektir. Ancak yabancı bir kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı sayılabilmesi için kararda yer alan hüküm kısmının anayasanın veya hukuk sisteminin temel ilkelerine (vazgeçilmez prensiplerine) Türk toplumunun genel örf-adet ve ahlak telakkilerine, toplumun ekonomik yapısını temelinden sarsacak olan değerlendirmeye, temel insan haklarına, adalet anlayışına aykırı olması gerekir. Yabancı karara konu teşkil eden hususların, kısmen veya tamamen Türk hukukunda emredici nitelikteki kurallarla düzenlenmiş olması kamu düzeni müdahalesi için bir sebep teşkil etmez. Ancak yabancı kararda yer alan hükmün icra edilmesi ile ortaya çıkacak sonuç hukukun genel prensiplerine, toplumun genel örf adet ve ahlak telakkilerine aykırı düşmedikçe ve anayasanın temel ilkelerine aykırı bulunmadıkça yabancı kararın Türk kamu düzenine aykırılığından söz edilemez.
Somut davaya konu yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi Türk kamu düzenine aykırılık oluşturmamakla yerel mahkemenin böyle bir değerlendirme yapmasına da gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.