Esas No: 2020/7864
Karar No: 2022/1108
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7864 Esas 2022/1108 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7864 E. , 2022/1108 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nce verilen 22.06.2019 gün ve 2019/İHK-7458 sayılı karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiği İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, dosya için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı ZAO isimli yatın davalı şirket tarafından sigortalandığını, 13.03.2018 tarihinde arızalandığını, davalı şirkete hasar ihbarında bulunulduğunu, 20.04.2018 tarihli yat hasar raporuna göre hasarın 17.727,64 Euroya giderilebileceğinin tespit edildiğini, ancak bu tutara %18 KDV dahil edilmediği gibi hasarın gerçekleştiği tarihteki kur üzerinden hesaplama yapılarak poliçeye göre %-0,05 tenzili muafiyet de uygulanarak toplam 74.462,62 TL’nin 17.08.2018 tarihinde ödendiğini, tekne motorunun Mercedes marka olup parçasının Almanya’dan euro üzerinden temin edildiğini, ödemenin yapıldığı tarihte euro kurunun 6.8493 TL olduğunu, zararın bu tarihteki kur üzerinden belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 58.715,28 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, poliçeden kaynaklı hasar tutarının davacıya ödendiğini, zararın hasar tarihindeki döviz kuru üzerinden hesaplandığını, dava konusu poliçenin dövizli poliçe olmadığını, TL esas alınarak düzenlendiğini, primlerin ve sigorta bedelinin TL üzerinden hesaplandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sigorta bedelinin yabancı para ile kararlaştırılmadığı ve poliçede bu yönde özel bir kloz bulunmadığından hasar tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapılmasının uygun olduğu, Yargıtay kararları uyarınca sigorta şirketinin sigortalının gerçek zararını gidermekle yükümlü olduğu, hasar bedeli nedeniyle davacının 3065 sayılı KDV Kanunu gereğince ödenmesi gereken KDV’nin de sigortalıya ödenmesi gerektiği, uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklanması sebebiyle mutlak ticari işlerden olduğu ve avans faizine hükmedileceği gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulü ile 13.403,27 TL KDV alacağının sigorta şirketinden tahsili ile 17.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile başvurana ödenmesine karar verilmiştir.
Karara, davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, dava konusu sigorta poliçesinin yabancı para üzerinden düzenlenmediği, davacı tarafından sunulan faturalarda malzeme tutarlarının Euro cinsinden düzenlendiği, malzemenin yurt dışından temin edilmek zorunda olduğunun anlaşıldığı, bu hususa ilişkin (Kapatılan) Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 11.09.2018 tarih 2017/3549 Esas 2018/4033 Karar sayılı kararında “ Kur farkında vade farkı istemleri gibi teamülün olup olmadığı önemli değildir. Taraflar arasında kur farkı alacağını öngören sözleşme bulunmamakla birlikte dosyada bulunan satış faturalarının incelenmesinde malların döviz karşılığı satıldığı ve TL karşılığınında gösterildiği görülmektedir. Bu durumda davalı kur farkı alacağından dolayı sorumlu olacağından, davacının kur farkı alacağının ödeme tarihindeki kurun dikkate alınarak hesaplanması gerekir.” şeklinde kararı doğrultusunda davacının uğradığı zarar miktarı bakımından eksper raporuyla belirlenen 17.727,64 Euroya %18 KDV eklenerek davacının zararının 20.918,62 Euro olduğu, davalı şirketin ödeme yaptığı 17.08.2018 tarihindeki kur üzerinden (6,8493 TL) karşılığının 143.277,90 TL olduğu, bu tutardan poliçe özel şartları gereğince sigorta bedelinin %-0,05 oranında tenzili muafiyet olan 10.100,00 TL düşüldüğünde davacının 133.177,90 TL zararının bulunduğu, davalı şirket tarafından ödenen bedel mahsup edildiğinde 58.715,28 TL’nin davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, yat sigortasından kaynaklanan kur farkı ve KDV'nin tahsili istemine ilişkindir.
Sigorta tazminatı para olarak ve Türk Lirası cinsinden ödenir.Ancak sözleşme ile sigorta tazminatının yabancı para cinsinden veya yabancı paranın ödemenin yapıldığı tarihteki kur üzerinden Türk Lirası karşılığı ödeneceği kararlaştırılmış ise ödeme buna uygun olarak yapılır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 17.11.1997 tarih ve 1997/6101 E.-1997/8187 K. sayılı ilamı, 26.03.2002 tarih 2001/1203 E.-2002/2777 K. sayılı ilamı). Ayrıca sigortacının ibrası ister taraflar arasında akdedilmiş bir sulh sözleşmesi ile ister bağımsız bir ibra sözleşmesi ile kararlaştırılmış olsun, sözleşmede aksine hüküm yoksa sigorta tazminat borcu ile birlikte gecikme faizi ve munzam zarar gibi borçlar da ibra ile sona erer. Sigorta tazminat borcuna ilişkin sulh-ibra sözleşmesi yapılırken iradesi sakatlanan (hata, hile, ikrah) sigorta ettiren, sigortalı bu sözleşmeyi iptal hakkına sahiptir.Ancak sigortalı hata,hile,ikrah ile iradesinin sakatlandığını ispat etmek zorundadır. Aksi halde sigortalı “tazminat makbuzu-ibraname” “mutabakatname-ibraname”, “ibraname” başlıklı belge ile tespit edilen sulh ve ibra sözleşmesi ile bağlıdır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19.11.1996 tarih 1996/781 E.-1996/8117 K. sayılı ilamı).
Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, yukarıda yazılı kurallar doğrultusunda dosya içinde bulunan ibraname ve sigorta poliçesi ve oluşan kazanılmış haklar gözönüne alınarak değerlendirilerek davacının KDV’yi ve fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı doğan bakiye alacağı isteyip isteyemeyeceği değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.