14. Hukuk Dairesi 2014/12328 E. , 2015/5149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.06.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile tazminat, maliyet birim fiyat farkına ilişkin ödemelerin iadesi ile borçlu olmadığının tespiti istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; 2005 yılı maliyet birim fiyat farkının davalıya ödenmesi halinde tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, cezai şart bedeline ilişkin davanın kabulüne, diğer taleplerin reddine dair verilen 27.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, yükleniciden temlik alınan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan konut yapım sözleşmesi gereği ... blok ... numaralı dairenin yapılarak 31.12.2005 tarihinde tapu devrinin yapılacağının kararlaştırıldığını, davalının inşaatı tamamlamayarak müvekkilini mağdur ettiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tescilini, tahsil edilen maliyet birim fiyat farklarının ödendiği tarihten itibaren yasal faizi ile iadesine, böyle bir borcun mevcut olmadığının tespiti ile gecikme nedeniyle cezai şart olarak kararlaştırılan aylık 300 USD"nin üzerine düşen edimleri yerine getiren müvekkiline ödenmesine, gecikmeden doğan zararının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşme gereği dairenin davacıya tahsis edildiğini, gecikmede müvekkilinin bir kusuru olmadığını, davacının üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmesi feshedildiğinden cezai şart talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece tescil talebinin kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2011/1079 Esas, 2011/7279 Karar sayılı ilamı ile; bilirkişi raporunda dairenin kaba inşaatı bitmesine karşılık ince işlerin tamamlanmadığı,
31.12.2015 tarihi itibariyle davacı tarafından 10.625,00 TL ödeme yapıldığı, sözleşmenin E-2 maddesi uyarınca maliyet birim fiyat farkı ödeme belgesine dosyada rastlanılmadığının belirtildiği, ibraz edilen senetlerin, ödeme belgelerinin dava konusu taşınmazın vadeli alım satımına münhasır senet ve ödeme belgeleri oldukları anlaşılmışsa da dosyada 31.12.2005 tarihinden sonra davacı ödemesine rastlanmadığı, davalı şirketin ihtarname ile bildirdiği 5.069,00 TL yıllık maliyet birim farkının ödendiğine ilişkin herhangi bir belge de bulunmadığı, hükmün infazda tereddüte mahal bırakacak şekilde düzenlendiği ve sözleşme hükümleri gözetilerek yanların edimlerini yerine getirip getirmediği yönünden yapılan araştırma ve incelemede hüküm vermeye yeterli bulunmadığı, inceleme raporunun maliyet birim fiyat farkına ilişkin bölümünün değerlendirilmesi, davacıdan tüm ödeme belgelerinin temin edilerek gerektiğinde davalı şirketin defter ve kayıtlarının yöntemince incelettirilmesi, taraf edimlerinin tamamlanıp tamamlanmadığının belirlenmesi ve çekişme konularında ek rapor alındıktan sonra davacı taleplerinin ayrı ayrı değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde 2005 yılı birim maliyet farkı olan 5.069,00 TL davalıya ödenmesi halinde, 23 no"lu bağımsız bölümün davacı adına tesciline, 3.900 USD dolarının da 01.01.2006 tarihinden itibaren devlet bankalarının USD"ye uyguladığı bir yıllık en yüksek mevduat faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma ilamında belirtilen hususlar yerine getirilmemiştir. Bozma ilamından sonra düzenlenen ek bilirkişi raporunda davacı tarafından sözleşme gereğince davalı tarafa ödenen miktar ve kalan borç ile ilgili belgeler araştırılmamış, denetime elverişli bir rapor düzenlenmemiştir. Mahkemece, bozma ilamında belirtilen hususlara dair araştırma yapılmaksızın, eksik incelemeye dayalı, yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.