14. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2636 Karar No: 2020/1678 Karar Tarihi: 03.03.2020
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/2636 Esas 2020/1678 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2016/2636 E. , 2020/1678 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp hükmolunan ceza miktarına göre suça sürüklenen çocuk müdafisinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Suça sürüklenen çocuğun 06.01.2010 ve sonrasında mağdure ile rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğinden bahisle açılan davada mahkemece suçun iddianame gibi 06.01.2010 ve sonrasında işlendiğinin kabul edilmesi ve mağdurenin doğumuna dair Çivril Devlet Hastanesinden gelen belgelerden de 06.01.1995 günü saat 01.00’ de doğduğunun anlaşılması karşısında; mağdurenin suç tarihinde on beş yaşını doldurduğu ve bu haliyle suça sürüklenen çocuğun eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturup, şikayetin 02.06.2011 tarihinde yapılması nedeniyle son ilişkinin ne zaman olduğu açıklığa kavuşturulup, buna göre zamanaşımı süresi de dikkate alınarak suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Dosya içeriğine göre suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinden önce tanışıp arkadaş olduğu on beş yaşındaki mağdureyle cebir, tehdit veya hile olmaksızın cinsel ilişkiye girdiği, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 28.09.2012 tarihli raporda mağdurenin, suça sürüklenen çocuk haricinde temyiz incelemesine konu olmayan diğer suça sürüklenen çocuklarla da ilişkiye girmesi nedeniyle ruh sağlığının hangi suça sürüklenen çocuğun eylemi nedeniyle bozulduğu veya her bir suça sürüklenen çocuğun eyleminden dolayı ruh sağlığının ayrı ayrı bozulup bozulmadığı hususlarında açıklama yapılmadığı gibi ruh sağlığındaki bozulmanın olay sonrası gelişen psikososyal stres ve çatışmalardan veya erken yaşta yaşanan cinsel deneyimden de kaynaklanabileceğinin belirtilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı nazara alınmadan yazılı şekilde tatbiki suretiyle fazla ceza tayini, Nüfus kaydında 08.01.1995 doğumlu görünen mağdurenin kayden on beş yaşını tamamladığı tarihten sonra rızasıyla girdiği cinsel ilişkilerin 5237 sayılı TCK"nın 104. maddesi kapsamında kalmasından dolayı ayrıca değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu teselsül ettirilerek hüküm kurulması, Mahkemece atılı suçtan hüküm kurulduğu sırada 5237 sayılı TCK"nın 103/2. maddesi gereğince temel ceza belirlendikten sonra 43/1. maddesinin tatbikiyle bulunacak artırım miktarının aynı Kanunun 103/6. maddesi ile tayin edilecek cezaya eklenmesi gerektiği gözetilmeden, temel cezanın TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle 12 yıl 6 aya çıkarılmasının ardından 103/6. maddesinin tatbikiyle 15 yıla çıkarılıp, devamında aynı Kanunun 31/3 ve 62. maddelerinin uygulanması neticesinde eksik cezaya hükmolunması, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.