Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11404
Karar No: 2021/15736
Karar Tarihi: 23.11.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/11404 Esas 2021/15736 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/11404 E.  ,  2021/15736 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : SENDİKA ÜYELİĞİNİN TESPİTİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin uzun yıllardan bu yana yüklenici olarak adlandırılan kamu kurum kuruluşları, il özel idaresi, belediyeler, sivil toplum kuruluşlarının asli işlerinde çalıştığını, Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği ve işyeri uygulamaları gereğince müvekkilinin "ücretinin ödenmesi, primlerinin yatırılması, çalışma süresi ve çalışma koşullarının belirlenmesi, iş hayatına ilişkin tüm denetim, gözetim ve yükümlülükleri ile asgari geçim indiriminin yatırılması, 3. kişilere verilecek zararlarından ... vb." TYP kapsamında çalışmış olduğu yüklenicinin (işveren) sorumluluğunda olduğunu, dolayısıyla kamu kurum kuruluşları, il özel idaresi, belediyeler, sivil toplum kuruluşları (yüklenici) ile müvekkili arasında işçi-işveren ilişkisinin kurulduğunun sabit olduğunu, Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarının toplum yararına çalışma programlarında çalışanların işçi statüsüne haiz olduğu ve işçilere tanınan tüm haklardan yararlandırılması gerektiği yönünde olduğunu, işbu nedenle, TYP çalışanlarının çalışma usul ve esaslarının düzenlendiği Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliğinin normlar hiyerarşisindeki yerinin T.C. Anayasası, 4857 sayılı İş Kanunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi, Milletlerarası Sözleşmelerden sonra geldiği nazara alınarak, müvekkilinin sendika üyeliğine izin verilmesi, e-Devlet sisteminden sendikalara üyelik bölümünün aktif hale getirilmesini talep ettiklerini, kamu kurum ve kuruluşlarının süreklilik arz eden asıl ve/veya yardımcı işlerinin toplum yararına çalışma programı kapsamında çalıştırılan TYP emekçilerine gördürülmekte olduğunu, güvencesiz istihdamın artmakta olduğunu, bu haliyle programın; TYP emekçilerine uzun süreli ve düzenli bir iş ilişkisi sağlamadığı gibi düzenli, sürekli istihdamın azalması, TYP emekçilerinin toplu iş sözleşmesi haklarının elinden alınması, sendikasızlaşma, iş güvencesi hükümlerinin önüne geçilmesi, kıdem tazminatı, yıllık izin…vb. işçinin en doğal haklarının elinden alınması anlamına gelmekte olduğunu, Türkiye İş Kurumunun toplum yararına çalışma programları ile amaçlanan ilkelerin dışına çıktığını, taşeron işçilerin kamu kurumları, belediyelerin, il özel idarelerinin iktisadi teşebbüslerinde istihdam edildiği, işçilerin sendikalara üyeliklerinin desteklendiği bir dönemde kaynağını TYP programlarında çalışan işçileri İngiliz yoksulluk yasalarında olduğu gibi güvencesiz, sendikasız çalışmaya mecbur kılmak günümüz siyasi ve hukuki sistemi ile bağdaşmadığını, Ülkemizde işgücü piyasasında yüksek işsizlik oranlarının olması ve istihdam oranlarının ilerlemenin gerisinde kalması nedeniyle bir takım önlemler alınmaya çalışıldığını ve bu yönde işgücünün niteliklerini geliştirmek, işçilerin farklı sektörlerde istihdam edilebilirliklerini arttırmak ve böylece işsizliği azaltmak amacıyla Toplum Yararına Çalışma Projesi (TYÇP) programlarının araç olarak kullanıldığını, Toplum Yararına Çalışma Projesinin (TYÇP) yoksulluğun önlenmesi ve yoksulların durumunun iyileştirilmesi, istihdamın artması, çalışma hayatına vatandaşların kazandırılması amacından ziyade "sendikasız, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai … vb." en doğal haklarından mahrum bir şekilde çalıştırılmaları nedeniyle Ülkemizin kendi vatandaşının emeğini sömürdüğü bir hal aldığını, Türkiye genelinde sendikalara üye olmak isteyen müvekkili gibi birçok TYP çalışanının e-devlet sistemi üzerinden üyeliklerini gerçekleştiremediklerini, 4857 sayılı İş Kanunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ,Yargıtay"ın 9. ve 22. Hukuk Dairelerinin "işyeri / işletmelerde çalışan TYP çalışanlarının sendikalarca imzalanacak toplu iş sözleşmesi yetkisinde işçi sayısına dâhil edilmesi, iş güvencesinden ve işçilere sağlanan haklardan yararlanması gerektiği" yönündeki içtihatları, T.C. Anayasasının 51. maddesindeki "bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir" şeklindeki düzenleme, İLO 87 nolu sözleşmenin açık hükümleri nazara alındığında e-devlet sisteminden sendikalara üyelik bölümünün açılması ve sendika üyeliklerinin engellenmesine ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesinin gerektiğini belirterek TYP çalışanlarının çalışma usul ve esaslarının düzenlendiği Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliğinin normlar hiyerarşisindeki yerinin T.C. Anayasası, 4857 sayılı İş Kanunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi, Milletlerarası Sözleşmelerden sonra geldiği nazara alınarak müvekkilin işçi olduğunun tespiti ile sendika üyeliğine izin verilmesi, e-Devlet sisteminden sendikalara üyelik bölümünün aktif hale getirilmesini, T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı nın 30131237-000- E.1894143 sayılı davacının üyeliğini engelleyen işleminin tedbiren durdurulmasını, müvekkilin işçi olduğunun tespiti ile sendika üyeliğine izin verilmesi, e-Devlet sisteminden sendikalara üyelik bölümünün aktif hale getirilmesini engelleyen T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı nın 30131237-000- E.1894143 sayılı kararının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile üyelik başvurusunun reddine ilişkin sataşmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; 6356 sayılı STİSK m.17’ye göre; onbeş yaşını dolduran ve bu kanun hükümlerine göre işçi sayılanların işçi sendikalarına üye olabileceklerini, aynı kanunun 2. maddesinin 3. fıkrasına göre ise bu kanunun uygulanması bakımından işçi, işveren ve işyeri kavramlarının 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununda tanımlandığı gibi olduğunu, dolayısıyla sendikaya üye olabilmek için kişinin 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine tabi işçi olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğunu, davacının bu iki kanun kapsamında işçi olmayıp toplum yararına program katılımcısı statüsünde olduğunu, katılımcı statüsünün İşkur, Program Yararlanıcısı ve Program Katılımcısı olmak üzere üç tarafı bulunan sui generis bir statü olduğunu, TYP "nin uluslararası hukukta da yer bulan özel bir statü olduğunu, bunun halihazırda dünyanın pek çok ülkesinde İş Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın uygulanmakta olan bir aktif işgücü programı olduğunu, aktif işgücü uygulaması olan programın işsizlikle mücadele kapsamında sosyal amaçlar taşıdığını, istihdamın korunmasına ve artırılmasına, işsizlerin mesleki niteliklerinin geliştirilmesine, işsizliğin azaltılmasına ve istihdamında zorluk çekilen işsizlerin işgücü piyasasına kazandırılmasına yönelik bir program olduğunu, bu program kapsamındaki katılımcılara geçici gelir desteği sağlandığını ve bunun ücret olarak değerlendirilemeyeceğini, katılımcıya ödemenin, asgari ücretin gün sayısına bölünmesi sonrası katılımcının katıldığı gün sayısına çarpımı ile belirlendiğini ve bunun amacının geçici gelir desteğinin tutarının hesaplanmasına esas teşkil edecek yöntemin belirlenmesi olduğunu ve bunun ücret olarak nitelendirilemeyeceğini, programın sözleşmede belirlenen sürenin sona ermesiyle sona erdiğini ancak ilgili kurumların gerekçeli olarak uzatma talebinde bulunmaları ve gerekçenin il müdürlüğünce uygun bulunması halinde toplam dokuz ayı aşmamak şartı ve ödenek durumu da dikkate alınarak programın uzatılabildiğini, Yönetmeliğe ilişkin Türkiye İş Kurumu tarafından Toplum Yararına Program Genelgesi çıkarıldığını ve genelgeye ek katılımcı taahhütnamesinin birinci maddesinde TYP herhangi bir kamu kurumunda geçici veya daimi surette işçi statüsü kazandırmaz yönünde ibare bulunduğunu, Aktif İşgücü Yönetmeliğinin TYP"nin tamamlanması başlıklı 72. maddesinde anılan Yargıtay kararında dayanak teşkil eden hükmün yapılan yönetmelik değişikliği ile kaldırıldığını, anılan hükmün TYP uygulamasının İş Kanunu hükümlerine tabi olmadığını vurgulamak için yazılmış olmasına rağmen Yargıtay tarafından farklı yorumlandığını, maddenin değişiklikten sonraki yürürlükteki mevcut halinin "TYP sözleşmede belirlenen sürenin tamamlanması ile sona erer. Başlangıçta sözleşmede belirlenen TYP süresi sonradan uzatılamaz" düzenlemesine yer verildiğini, TYP kapsamındaki katılımcılara 4857 Sayılı Kanun"un uygulanamayacağını, 6356 Sayılı STİSK "na göre işçi sendikalarına üye olabilmek için işçi olarak çalışmak gerektiğini TYP kapsamındaki katılımcıların 6356 Saylı Kanuna göre kurulmuş olan işçi sendikalarına üye olmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.bu nedenle de açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
    İstinaf başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince;
    “A)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353-(1) b)2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
    1-Davacının, davasının KABULÜ ile işçi statüsünde olduğunun ve aynı işkolundaki bir işçi sendikasına üye olma hakkına sahip olduğunun TESPİTİNE, davalı Bakanlığın davacının işçi sendikasına üye olamayacağına dair 02.08.2019 tarih, 30131237-000-E,1894143 sayılı işleminin davacının işçi statünde olması sebebi ile İPTALİNE,
    2-Davalı Bakanlığın davacının üyeliğini engelleyen işleminin tedbiren durdurulması talebinin KABULÜNE, davalı Bakanlığın davacının işçi sendikasına üye olamayacağına dair 02.08.2019 tarih, 30131237-000-E,1894143 sayılı işleminin DURDURULMASINA
    3-Davacının e-devlet sisteminde sendika üyelik bölümünün aktif hale getirilmesi talebinin iç işleyiş ile ilgili olması ve davaya konu edilemeyeceğinden REDDİNE”
    Karar verilmiştir.
    Temyiz başvurusu :
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Somut uyuşmazlıkta, maddi olay tarihi itibariyle toplum yararına program kapsamında çalışan davacı işçinin sendika üyelik hakkı talebiyle dilekçe ile başvuruda bulunması üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının dava konusu yazısıyla, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanun"a göre işçi sendikalarına üye olabilmek için 4857 sayılı İş Kanun"a göre işçi olarak çalışmak gerektiği ve TYP kapsamında çalışanlar hakkında 4857 sayılı Kanun uygulanamayacağından, TYP kapsamında çalışanların 6356 sayılı Kanun"a göre kurulmuş olan işçi sendikalarına üye olunamayacağı gerekçesiyle davacının talebi reddedilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile yerleşik Yargıtay uygulaması doğrultusunda toplum yararına program kapsamında çalıştığı dönem bakımından davacının işçi niteliğinde olduğunun ve işçi sendikalarına üyelik hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesi yerindedir.
    Bununla birlikte, dava konusu işlemin iptalinin olanaklı olup olmadığı ayrıca değerlendirmeye muhtaçtır. Bilindiği üzere esas itibariyle, bir idari işlemin iptali ancak idari yargıda talep edilebilir. Nitekim 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2’nci maddesine göre “İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları” idari yargının görev alanı içerisinde düzenlenmiştir.
    Dava konusu Bakanlık işlemi özü itibariyle bir idari işlem niteliğinde ise de, uyuşmazlık 6356 sayılı Kanun’dan kaynaklandığından aynı Kanun’un 79 uncu maddesi gereğince iş mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Diğer taraftan inceleme konusu dava 6356 sayılı Kanun’da açık olarak düzenlenmediğinden, somut uyuşmazlıkta ancak dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun tespiti talep edilebilir. Bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu idari işlemin iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Açıklanan husus bozma sebebi ise de, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç görülmediğinden, temyiz olunan kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:
    Yukarıda yazılı sebeplerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (A) kısmının birinci bendinde yer alan “…davalı Bakanlığın davacının işçi sendikasına üye olamayacağına dair 02.08.2019 tarih, 30131237-000-E,1894143 sayılı işleminin davacının işçi statünde olması sebebi ile İPTALİNE” rakam ve sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine “davalı Bakanlığın davacının işçi sendikasına üye olamayacağına ilişkin 02.08.2019 tarih, 30131237-000-E,1894143 sayılı işleminin hukuka aykırı olduğunun TESPİTİNE” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi