Ceza Genel Kurulu 2018/10 E. , 2018/57 K.
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 26.09.2013
Sayısı : 86-300
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ..."in TCK"nun 188/3, 62, 52/2-4, 53 ve 54. maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay hapis ve 3.000 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, taksitlendirmeye, hak yoksunluğuna ve müsadereye ilişkin Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 26.09.2013 gün ve 86-300 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 10.07.2017 gün ve 14986-3397 sayı ile onanmasına karar verilmiş,
Daire üyeleri M. İsmet Yörük ve R. Başkaya; "Olay günü evinde esrar bulundurduğu bilgisi alınması üzerine, Cumhuriyet savcısından alınan yazılı arama emrine istinaden sanığın evinde yapılan aramada toplam net 477 gr esrar bulunmuştur.
Sanık savunmasında; uzun zamandır uyuşturucu kullandığını, evinde bulunan esrarı da içmek amacıyla bulundurduğunu söylemiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; sanığın savunmasının aksine, uyuşturucu maddeyi başkası için temin ettiğine veya ticaret için bulundurduğuna ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, eyleminin kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğu..." düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 11.10.2017 gün ve 341172 sayı ile;
"...Evinde esrar bulundurduğu bilgisi alınması üzerine, Cumhuriyet savcısından alınan yazılı arama emrine istinaden sanığın evinde yapılan aramada toplam ağırlığı 1363,66 gram olan kenevir ele geçirildiği, 18.03.2013 tarihli ekspertiz raporunda bu miktardan net 477,281 gram esrar elde edilebileceği belirtilmiştir.
Sanık savunmasında; uzun süredir uyuşturucu kullandığını, evinde bulunan esrarı da kullanmak amacıyla bulundurduğunu beyan etmiştir.
Dosyadaki mevcut delillere göre; sanığın savunmasının aksine, uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu..." görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza Dairesince 20.11.2017 gün, 7611-5808 sayı ve oyçokluğuyla, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığa gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu mu yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Gaziantep Narkotik Büro Amirliği görevlilerince yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde, Süleyman Şah Mahallesi, .... sayılı adreste ikamet eden sanığın, evinde yüklü miktarda uyuşturucu madde bulundurduğu bilgisinin elde edilmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen yazılı arama emrine istinaden 28.02.2013 tarihinde saat 18.00 sıralarında görevlilerce söz konusu adrese gelindiği, kapıyı açan sanığa konu hakkında bilgi verildikten sonra evde yapılan aramada; girişe göre sağ tarafta bulunan odadaki iki ayrı siyah poşet ve aynı odada içindeki minderin altında folyo, gazete kağıdı ve beyaz renkli kağıda sarılı dört pakette olmak üzere toplam altı parça hâlinde farklı miktarlarda suç konusu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, konu hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiği,
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca gecikmesinde sakınca bulunan hâl nedeniyle 28.02.2013 tarihinde, sanığın üzerinde ve evinde arama yapılması için yazılı emir verildiği,
Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarınca düzenlenen rapora göre; ele geçirilen altı parça hâlindeki maddenin toplam net 477,281 gram esrar olduğu,
Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü Vücut İzi Geliştirme Laboratuvarı Büro Amirliği tarafından düzenlenen raporda; içerisinde uyuşturucu madde ele geçirilen gazete kağıtlarının üzerinden elde edilen üç adet vücut izinin mukayeseye elverişsiz olduğunun belirtildiği,
Anlaşılmaktadır.
Sanık ...; yaklaşık on yıldır esrar kullandığını, görevlilerce ele geçirilen uyuşturucu maddeleri, içki içmek için gittiği yerde kayaların arasında sıkıştırılmış bir poşetin içinde bulduğunu, esrarı evine getirip ayrı bir poşete koyduğunu, çocuklarının görmemesi ve dışarıda içebilmek için uyuşturucu maddeyi dört ayrı parçaya ayırdığını, günlük ortalama 15-20 gram esrar kullandığını, kimseye uyuşturucu madde satmadığını savunmuştur.
5237 sayılı TCK"nun “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin suç ve hüküm tarihininde yürürlükte bulunan 3. fıkrası; “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” biçiminde olup, madde gerekçesinde de vurgulandığı gibi üçüncü fıkrada, uyuşturucu ve uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre; uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevk edilmesi, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşabilmesi için maddede belirtilen seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması gerekir.
Aynı Kanunun “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak” başlıklı 191. maddesinin suç ve hüküm tarihininde yürürlükte bulunan 1. fıkrası ise; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiş olup, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak fiilleri suç olarak tanımlanmıştır.
Uyuşturucu madde bulundurma eyleminin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu, yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturduğunun tespitinde belirgin rol oynayan husus, bulundurmanın amacıdır. Ceza Genel Kurulunun 15.06.2004 gün ve 107-136 ile 06.03.2012 gün ve 387-75 sayılı kararları başta olmak üzere bir çok kararında da belirtildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurmanın, hangi maksada matuf olduğunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı kriterler bulunmaktadır.
Bunlardan ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediğidir.
İkinci kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin genellikle evinde veya iş yerinde bulundurmaktadır. Buna karşın uyuşturucunun ev veya iş yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlemesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir. Yine, uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli belirtilerdir.
Üçüncü kriter de, bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Esrar kullanma alışkanlığı olanların bunları göz önüne alarak, birkaç aylık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda esrar maddesini ihtiyaten yanlarında veya ulaşabilecekleri bir yerde bulundurabildikleri de adli dosyalara yansıyan ve bilinen bir husustur. Buna göre, esrar kullanan faillerin olağan sayılan bu süre içinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar maddesi bulundurmaları halinde, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Gaziantep Narkotik Büro Amirliği görevlilerince yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde, sanığın evinde yüklü miktarda uyuşturucu madde bulundurduğu bilgisinin elde edilmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığından alınan yazılı arama emri ile sanığın ikametinde yapılan aramada; girişe göre sağ tarafta bulunan odadaki iki ayrı siyah poşet ve aynı oda içindeki minderin altında dört pakette olmak üzere toplam altı parça hâlinde farklı miktarlardaki uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği olayda; uyuşturucu maddelerin aynı oda içerisinde iki ayrı yerde ele geçirilmesi, suç konusu esrarın toplam altı parça hâlinde olması ve poşetlerde ele geçirilen esrar dışındaki diğer esrarların küçük paketçikler şeklinde iki adet folyoya, gazete kağıdına ve beyaz renkli kağıda sarılı olarak özenle hazırlanıp satışa hazır vaziyette bulundurulması karşısında; sanığın suç konusu esrarı kullanmak amacıyla bulundurduğuna ilişkin savunmasının suç ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu ve eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Özel Daire onama kararı isabetli olup haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan yedi Ceza Genel Kurulu Üyesi; "itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği" düşüncesiyle karşıoy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazın REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.02.2018 tarihinde yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.