4. Hukuk Dairesi 2011/14920 E. , 2012/1611 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 21/04/2005 gününde verilen dilekçe ile muvazaalı satış işleminin iptali ile satış konusu evin davalılardan ... adına tescilinin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 29/03/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 07/02/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, danışıklı (muvazaalı) satış işleminin iptali ile satış konusu evin davalılardan ... adına tescili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalılardan ... tarafından temyiz olunrnuştur.
Dosya içeriğinden; davalı ...’ya davanın yargılaması sırasında usulüne uygun tebligat yapılmadığı, adı geçen davalının adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi araştırılıp belirlenmeden ilanen tebliğ yoluna gidildiği, davadan haberdar olmayan davalının yargılamaya katılmadığı, sözlü veya yazılı açıklamada bulunmadığı ve mahkemece davalının yokluğunda yapılan yargılama sonucunda istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece ancak karar verildikten sonra davalının adres kayıt sisteminde bulunan adresi araştırılıp belirlenerek gerekçeli karar, davalının adres kayıt sisteminde bulunan bu yerleşim yeri adresine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve davalı süresinde kararı temyiz etmiştir.
Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesi gereğince herkes, yasal yöntem ve yollardan faydalanarak yargı yerleri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 73. maddesi gereğince de yasada gösterilen ayrık durumlar dışında yargıç, tarafları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasaya uygun olarak çağırmadıkça karar veremez. 1.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun
27.maddesinde de "davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği" biçiminde düzenleme getirilmiştir.
6099 sayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 10 uncu maddesine birinci fikradan sonra gelmek üzere eklenen fikraya göre de; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” denilmektedir.
Yerel mahkemece yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek davalının adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin belirlenerek o adrese tebligat yapılması ve davalının usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılıp taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerekirken, davalının savunma hakkı kısıtlanacak biçimde, davalı yana usulüne uygun tebligat yapılmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalılardan ... yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve temyiz eden davalı ... yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.