Esas No: 2020/8098
Karar No: 2022/1102
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8098 Esas 2022/1102 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı ile aralarında finansal kiralama sözleşmesi yapıldığını ve davalının ödenmeyen kira borçlarının ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğine dair ihtarname keşide edildiğini iddia ederek, mülkiyeti kendisine ait malların aynen iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise davaya cevap vermemiştir. Mahkeme, taraflar arasında yapılan sözleşmede yer alan hükümlere uyulmadığını ve davalının temerrüde düştüğünü belirterek davayı kabul etmiştir. Ancak, davalıya tebliğ yapıldığı sırada meşru bir sebep olmadan adresin kapalı olduğu beyan edilmiş olması, usulsüz tebligat yapıldığı anlamına geldiğinden hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tüzel kişilerin memur ve müstahdemlerine tebligat” başlıklı 21. maddesi
- Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in Muhatabın adreste bulunmaması, ölmesi veya adresinden sürekli olarak ayrılması halinde yapılacak işlem başlıklı 30.maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11.09.2013 tarih ve 2012/327 E. - 2013/210 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 18.08.2011 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ve 01.12.2011 tarihli finansal kiralama tadil sözleşmesi akdedildiğini, davalı ve kefillerin ödenmeyen kira borçlarının ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğine dair ihtarname keşide edildiğini, 60 günlük süreye rağmen davalının edimini yerine getirmediğini belirterek davalı – kiracıdan, mülkiyeti davacı şirkete ait sözleşmeye konu malların aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında, Beyoğlu 24. Noterliği'nin 18/08/2011 tarih ve 35069 yevmiye nolu ve aynı noterliğin 01/12/2011 tarih ve 50108 yevmiye nolu Finansal Kiralama Sözleşmeleri düzenlendiği, proforma faturada belirtilen makine ve ekipmanların davalıya teslim edildiği, 6361 sayılı Yasa'nın 31. maddesi ve sözleşme şartı gereğince; yasal 60 günlük ve ayrıca verilen süre içerisinde, kira bedellerinin ödenmesi, aksi halde sözleşmenin fesh edilmiş sayılacağına dair Beyoğlu 48. Noterliği'nin 19/07/2012 tarih ve 142940 yevmiye nolu ihtarnamenin davalıya tebliğine rağmen, borcun ödenmediği ve emtianın da iade edilmediğinin anlaşıldığı, davalı tarafından, finansal kiralama bedelini ödediğine veya borcun olmadığına ilişkin MK’nun 6. ve HMK’nun 200 ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca yasal delilleri dosyaya ibraz edilmediği, davalının temerrüde düştüğü ve Finansal Kiralama Kanunu ve Finansal Kiralama Sözleşmesi gereği keşide edilen ihtara rağmen de davalı ediminin yerine getirildiğine dair kanıt ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan malın iadesi davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne dair karar verilmişse de; davalıya çıkarılan tebligatta ‘adreste kimse bulunmaması nedeniyle muhatabın en yakın komşusundan sorularak adresin kapalı olduğu beyanıyla tebligatın muhtarlığa teslim edildiği anlaşılmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tüzel kişilerin memur ve müstahdemlerine tebligat” başlıklı 21. maddesi, “Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. (2) Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir. (3) Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.” şeklindedir.
Yine Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in Muhatabın adreste bulunmaması, ölmesi veya adresinden sürekli olarak ayrılması halinde yapılacak işlem başlıklı 30.maddesi “ (1) Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.
(2) Muhatap ölmüşse veya gösterilen adresten sürekli olarak ayrılmış ve yeni adresi de tebliğ memurunca tespit edilememişse tebligat evrakı, tebligatı çıkaran mercie geri gönderilir." hükmünü amirdir. Somut olayda, davalı şirkete gönderilen tebligat mazbatasında adresin kapalı olduğu bilgisi yer almakla birlikte muhatabın adreste bulunmama sebebi, geçici yada sürekli kapalılık durumuna dair bilgi yer almadığından dava dilekçesi yapılan tebligatının usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Bu usulsüzlük ise hukuki dinlenme hakkına aykırılık sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.