15. Ceza Dairesi 2015/10050 E. , 2018/6089 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, 62/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetgereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın katılandan satın almış olduğu maden ruhsat sahası karşılığında öncelikle toplamda 43.000 TL bedelli 3 adet senet verdiği ancak bu senetlerin zamanında ödenmemesi üzerine katılan ile irtiabata geçerek icra takibi yapılmaması için bu senetleri aldığı ve karşılığında suça konu 43.100 TL bedelli çeki ciro ederek verdiği, daha sonra yapılan araştırmada söz konusu çekin sahte olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden yapılan incelemede;
Sanığın savunması, müşteki ve tanıkların beyanları, bilirkişi raporları ile dosya kapsamından sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğine yönelik mahkemece verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın eksik araştırmaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine ancak,
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmünün uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkarılarak yerine, "Sanığın 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin birinci fıkrasının a, b, c, d bentlerinde belirtilen haklarından mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca yoksun bırakılmasına yer olmadığına" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçuna yönelik yapılan incelemede;
Sanığın savunması, müşteki ve tanıkların beyanları, bilirkişi raporları ile dosya kapsamından sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik mahkemece verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiş olup borcun yenilenmesi amacıyla önceden düzenlenen ve ödenmeyen senetler yerine sahte çek verilmesinde önceden ... borçtan söz edilemeyeceği bu nedenle bu husustaki tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın eksik araştırmaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine ancak,
1-5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezalarının belirlenmesi gerekirken, elde edilen haksız maddi menfaatin 86.000 TL olduğu gözetilmeden 2300 gün yerine 2125 gün şeklinde adli parası belirlenmesi suretiyle netice itibariyle eksik adli para cezası tayini,
2- 07.03.2012 tarihli duruşmada mağdurun alınan beyanında kendisine sanık tarafından yapılan kısmi ödeme nedeniyle etkin pişmanlık hükmünün uygulanmasına muvafakatinin olduğunu belirtmiş olması karşısında sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanmayarak sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 01/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.