Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/9879 Esas 2010/3642 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/9879
Karar No: 2010/3642
Karar Tarihi: 19.4.2010

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/9879 Esas 2010/3642 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2009/9879 E.  ,  2010/3642 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi



    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    -K A R A R-


    Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca, davalıya ait aracın tam kusurlu çarpması sonucu pert total olduğunu belirterek, sigortalısına ödediği 30.100.00 TL tazminattan, 16.100.00 TL sovtaj bedeli indirildikten sonra kalan bedel 14.000.00 TL olup, trafik sigortasından tahsil edilen 6.000.00 TL’nın mahsubu ile bakiye 8.000.00 TL’nın, ödeme gününden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, kusur oranını ve tazminat miktarını kabul etmediklerini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna ve kusur durumuna göre, davanın kısmen kabulüne, 8.000.00 TL’nın, 11.09.2007 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, faizin türü itibariyle fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava, davalı şirkete ait kamyonetin, davacı şirkete kasko sigortalı araca verdiği zararın rücuen tazmini istemine ilişkindir.
    Davalı şirket tacir olup, aracı dahi ticari nitelikte bulunmasına göre, olayda istem gibi avans faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabule göre, avans faizi yerine yasal faize
    hükmedilmesi kısmen red olarak değerlendirilerek, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değil, bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, HUMK.’nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1.bendindeki “yasal” ibaresi hükümden çıkartılarak, yerine “avans” ibaresinin yazılmasına, ayrıca, hüküm fıkrasının 6.bendindeki “575.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine” tümcesinin hükümden çıkartılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 43,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.