Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62, 51/1-3-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılan ..."nin aracını solladığı sırada, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kazaya sebep olduğu, taraflar arasında husumete ilişkin dosyada bir bilginin bulunmadığı, husumete ilişkin iddiada da bulunulmadığı, dolayısıyla olayın dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesinde meydana geldiği anlaşıldığından, tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusura, lehe olan hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
17.07.2013 tarihinde saat 12:00 sıralarında sanık sürücü ... yönetimindeki aracı ile yerleşim yeri dışında, 7 metre genişliğinde, iki yönlü, düz, kuru, eğimsiz asfalt kaplama yolda seyrettiği sırada, önünde seyreden katılan ... yönetimindeki aracı sollamak isterken, direksiyon hakimiyetini kaybederek aracının sağ ön çamurluk ve tampon kısımları ile diğer aracın sol ön çamurluk ve tampon kısmına çarpması neticesinde, ..."nin 2. derece kemik kırığına neden olacak şekilde, ..."nin basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde, ..."nin ise basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmasına tam kusuru ile sebep olduğu olayda, kaza tarihinde 3 yaşında olan ... ile 7 yaşında olan ..."nin babası olan ..."nin hüküm tarihinden sonra iadesi istenilmeyen talimata istinaden alınan ifadesinde, sanık hakkında şikayetinin bulunmadığını beyan ettiği, hüküm tarihinden sonra atanan ve gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen vekilin de kararı temyiz etmediği gözetilerek, sanığın üzerine atılı suçun TCK"nın 89/1. maddesine dönüşme ihtimali bulunduğundan, şikayetten vazgeçme beyanına karşı sanığın vazgeçme beyanını kabul edip etmediği de sorularak, sanığın hukuki durumunun tayini ve tespiti açısından değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Tayin olunan hapis cezası ertelenen sanık hakkında belirlenen denetim süresinin, ceza miktarından az olamayacağı gözetilmeksizin, denetim süresinin “1 yıl” olarak belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.