Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/14468
Karar No: 2012/1603
Karar Tarihi: 07.02.2012

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/14468 Esas 2012/1603 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2010/14468 E.  ,  2012/1603 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 14/06/2007 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescilinin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 26/03/2008 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 07/02/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar adına gelen olmadı, karşı taraftan davalılardan ... vekili Avukat ... ve ... vekili Avukat ... geldiler, diğer davalılar adlarına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    Dava, Borçlar Yasası"nın 18. maddesinde düzenlenen muvazaa nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
    Dava dilekçesinde; davalılardan ..."in iflas ettiği, davacıların, iflas masasında alacaklı oldukları, müflis olan davalı ..."in taşınmazlarını, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak diğer davalılara devrettiği ileri sürülerek dava konusu taşınmazlara ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile müflis ... adına tekrar tescil edilmesi istenmiştir.
    Davalılar ise; öncelikle davacılar tarafından, dava konusu edilen değerin açıklanması ve açıklanacak miktara göre eksik harcın tamamlatılarak yargılamaya devam edilmesi ve yapılacak yargılama sonucunda da davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Yerel mahkemece, yapılan yargılama sırasında, davalıların bu savunması doğrultusunda, davacılar vekiline davanın değerini açıklaması için süre verilmiştir. Bunun üzerine davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 19.11.2007 günlü açıklama dilekçesinde; davanın, hukuki sebebinin, Borçlar Yasası"nın 18. maddesinde düzenlenen muvazaaya dayandığı, muvazaalı olarak yapılan sözleşmelerin, taraflar arasında alacak ve borç ilişkisi doğurmayacağı, muvazaa nedeni ile geçersiz olan sözleşmelere dayanılarak bir taşınmazın tapuda temlikinin yapılması halinde, bu tescilin yolsuz bir tescil hükmünde olacağı, davanın açılmasındaki asıl amacın, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işlemlerinin muvazaalı olduğunun ve bu muvazaalı işlemlere dayanılarak yapılan tescil işlemlerinin de hukuka aykırı ve yolsuz tescil niteliğinde olduğunun tespitine yönelik olduğu, tespit davasında ise dava değeri üzerinden nispi harç alınmasına gerek olmadığı açıklanmış ve dava değerinin gösterilmesi ve buna göre eksik harcın tamamlanması yoluna gidilmemiştir.
    Yerel mahkemece, "... davacı taraf, başlangıçta davayı, dava konusu parseller yönünden tapu iptali ve tescili istemli olarak açmış ise de 19.11.2007 tarihli dilekçesinde dava harcı ile ilgili olarak hukuksal durumu açıklarken hukuk sistemindeki davalardan bahsetmek suretiyle, açtıkları davanın bir eda davası olmadığım, davalarının tespit davası olduğunu, yolsuz tescilin tespitini talep ettikleri, bu nedenle de maktu harç yatırdıklarım beyan ettiklerinden ve istemlerinin bundan ibaret olduğunu açıkça bildirdiklerinden usul hukukunda ise eda davasımn açılmasının mümkün olduğu hallerde tespit isteminde bulunulamayacağından maktu harç ile yerinilerek..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar ve davalılardan ... tarafından temyiz olunmuştur.
    Dava dilekçesi, Borçlar Yasası"nın 18. ve Medeni Yasa"nın 2. maddeleri gözetilerek yorumlanmalıdır. Burada, kullanılan sözlere değil; davacıların gerçek amacına bakılmalıdır. Dava dilekçesi ve davacılar vekilinin, yargılama sırasında dosyaya sunmuş olduğu açıklama dilekçeleri, yukarıda açıklanan kurallar ışığında yorumlanıp dava dilekçesindeki anlatım ve ileri sürülen maddi olgular göz önünde tutulduğunda; davacıların isteminin ve bu dava ile ulaşmak istediği amaçlarının, davalılar arasındaki satış işlemlerinin muvazaalı olduğunun belirlenmesi ve alacaklarının tahsiline olanak sağlanmasıdır. Davacıların istemi, hem edayı hem de tespit talebini içermektedir.
    492 sayılı Harçlar Yasası"nın 16/1. maddesine göre " Müdahalenin men"i, tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulun aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulun değeri nazara alınır." Aynı Yasa"nın 30. maddesine göre ise " Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz." Yerel mahkemece, açıklanan yasal düzenleme gözetilerek, dava konusu edilen tüm taşınmazların, davacılar tarafından açıklanacak değerlerine ve yapılacak keşif sırasında belirlenecek değerlerine göre eksik harcın tamamlatılması için davacı yana kesin süre verilip bundan sonra varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik harcın tamamlatılması için kesin süre verilmeden, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve davalılar ... ve ... yararlarına takdir olunan 900.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 07/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi