6. Ceza Dairesi 2018/2187 E. , 2020/3503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, kasten yaralama, hürriyeti tahdit
HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık ... hakkında kasten yaralama ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 03.08.2016 gün, 2016/1201 değişik iş sayılı kararı ile katılan ... vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının itirazlarının kesin olarak reddedildiği ve anılan karara karşı yazılı emir yoluna başvurulabileceğinden bu hususta gereğinin takdir ve ifası sağlanmak üzere, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hürriyeti tahdit, sanık ... hakkında yağma ve hırsızlık, sanık ... hakkında yağma suçundan verilen beraat kararları ile sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Katılan ...’nin aşamalarda özde değişmeyen istikrarlı ve tutarlı iddiaları, bu iddiaları doğrulayan 08.09.2015 günlü doktor raporu, tanık anlatımı ve tüm dosya kapsamına göre; katılan ... ile sanık ...’ın duygusal anlamda bir müddet arkadaşlık yapmalarının ardından ayrıldıkları, olay günü ortak tanıdıkları olan sanık ..."ün katılanı arayıp ... hakkında konuşmak istediğini söyleyip ... sayılı adreste bulunan evine davet ettiği, katılanın bu teklifi kabul edip sanık ...’ün evine gittiği, bir müddet sohbet ettikten sonra sanıklar ... ve ...’in ellerinde bıçak ve silah olduğu halde içeriye girip katılanı hep birlikte darp edip cep telefonunu alarak parçaladıkları ve elbiselerini çıkarıp uygunsuz resimlerini çektikleri, sanık ...’in katılanın boğazını sıkıp diğer sanık ...’ın söylemesi üzerine bıraktığı, sanık ...’ın elindeki bıçakla katılana vurup “...beni bırakmanı yanına bırakmayacağız, her ay benim evimi geçinderecek parayı bana getireceksin, yoksa bu resimleri medyaya ve akrabalarına dağıtacağız” diyerek şikayetçi olmamasını söylediği, elbisleri geri verilen katılan giyindiğinde cebinde bulunan 1.575,00 TL parası ile arabasına ve iş yerine ait anahtarlarının bulunmadığını fark edip bunları geri istediği, sanık ...’ın 200,00 TL iade edip “Bu sana yeter, gerisi bizim, anahtar manahtar yok sana yazıhaneni de ayrıca kontrol edeceğim” dediği, devamında katılanı dışarı çıkarıp “Şimdi annene gidiyoruz sıra onda” diyerek serbest bıraktıktan sonra aynı zaman diliminde sanıklardan ... ve ...’in katılanın iş yerine gittikleri, sanık ...’in dışarıda bekleyip sanık ...’ın ise katılandan zorla aldıkları anahtarla iş yerinin kapısını açarak içeriye girip katılanın 1993 yılında vefat eden babasından kalan 7,65’lik tabancasını, 3.000,00 TL parasını ve el yazması kuranını alıp ayrıldıkları olayda;
1)Sanıklar ..., ... ve ...’ün üzerlerine atılı hürriyeti tahdit suçunun sübuta erdiği gözetilmeden, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
2)Olayın başından itibaren el ve iş birliği içinde hareket eden sanıklar ... ve ...’ün; katılanın üzerindeki para, cep telefonu ve iş yerine ait anahtarını zorla aldıktan hemen sonra katılanın iş yerine gidip 1993 yılında vefat eden babasından kalan 7,65’lik tabancasını, 3.000,00 TL parasını ve el yazması kuranını almaları şeklindeki eylemlerinin bir bütün halinde nitelikli yağma suçunu oluşturduğu düşünülmeden delillerin takdirinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
3)Kabule göre de;
a)Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararının 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmî Gazete"de, 7242 sayılı Kanunun 10. maddesinin ise 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması karşısında; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
b)Gerekçeli karar başlığında suç adının “işyeri dokunulmazlığını ihlal etme” yerine “konut dokunulmazlığını ihlal etme” olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı, katılan ... ve sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 19.10.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.