15. Ceza Dairesi 2015/7492 E. , 2018/6079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında;
765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve CMK"nın 223/8.maddesi gereğince düşme2-Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında;
TCK’nın 155/2,62,50/1-a,52/2-4.maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar ... ve ... hakkında kamu davasının düşürülmesine ilişkin hükümler ile sanıklar ..., ..., ..., ...’in mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıkların müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların yönetim kurulu başkan ve üyeleri oldukların Ulusal Sigorta Aracılık Hizmetleri isimli şirket ile katılan ... isimli şirket arasındaki 26/02/2004 tarihinde acentelik sözleşmesi düzenlendiği ve bu sözleşmenin 07.11.2005 tarihinde sona erdiği bu süreçte sanıkların müşterilerden tahsil etmiş oldukları toplamda 159..259,87 TL’yi katılan şirkete aktarılmadığı bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan olayda;
1- Sanıklar ... ve ... hakkında verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
Sanıkların söz konusu şirketten 01.06.2005 tarihinden önce görevlerinden ayrılmış olmaları nedeniyle suç tarihinin 765 sayılı yasanın yürürlük tarihi olup sanıkların eylemlerinin 765 sayılı TCK"nın 510. maddesinde düzenlenen emniyeti suistimal suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, mahkemenin 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2 maddelerine göre suç tarihinden hüküm tarihine kadar 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğuna ilişkin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanıkların üzerine atılı suçun zamanaşımı süresinin dolduğu mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanıkların müdafinin atılı suçların sübut bulmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar ..., ..., ..., ...’in mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Sanıkların ödenmeyen paranın tahsil edilemeyen primlerden kaynaklandığını iddia etmeleri, bilirkişi raporuna göre yapılan incelemenin gerek sanıkların yünetim kurulu başkan ve üyeleri oldukları Ulusal Sigorta şirketine ait defteri kebir ve diğer ticari defter ve belgelerin Kadıköy 2. Ticaret Mahkemesi"ne teslim edilmesi ve yine müşteki şirketten de gerekli defter ve belgeler bizzat mahkeme tarafından getirtilerek bilirkişiye teslim edilmemesi ve bilirkişinin talebine ise olumlu cevap verilmemesi nedeniyle eksik defter ve belgeler üzerinden yapılması, yapılan inceleme sonunda suça konu edilen paranın prim alacağı olarak tahsil edilip edilmediğinin anlaşılamadığının belirtilmesi karşısında, öncelikle suça konu edilen katılan şirket alacağının müşterilerden tahsil edilip edilmediğinin, edilmiş ise hangi dönemde edildiğinin, o dönemde şirket işlerinin kim ya da kimler tarafından fiilen yürütüldüğünün, yönetim kurulu üyesi olan sanıkların şirket işlerine bizzat müdahil olup olmadıklarının, özellikle 14/06/2005 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa eden sanıklardan ..."ın bu süre zarfında suç oluşturan bir fiilinin olup olmadığının tespiti açısından, temin edilmemiş defter ve belgelerin gerek katılan şirketten ve gerekse de sanıkların şirketinden temin edildikten sonra ayrıntılı bilirkişi incelemesi yaptırılması, şirketin işlerinin kim ya da kimler tarafından yürütüldüğüne dair gerekirse o dönemde şirkette çalışan çalışanlar dinlenerek asıl sorumlu olan kişi ya da kişilerin tespitinin yapıldıktan sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile karar verilmesi
Kanuna aykırı olup, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 01/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.