Esas No: 2019/2366
Karar No: 2020/3639
Karar Tarihi: 10.12.2020
Danıştay 13. Daire 2019/2366 Esas 2020/3639 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2366
Karar No:2020/3639
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :… Barosu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği (… Milli Emlak Dairesi Başkanlığı)
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mahallesi … pafta, … ada, … parselde kayıtlı bulunan Hazineye ait taşınmaz üzerinde hizmet binası yapılması amacıyla imzalanan … tarih ve … sayılı ön izin sözleşmesinin feshedildiğinin bildirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı İstanbul Valiliği Defterdarlık Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce Dairemizin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; taşınmazın pazarlık usulüyle yapılan ön izin ihalesi sonucunda davacı ile ön izin sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme süresinin imar planlarının onaylanarak projelerinin hazırlanması için 1 yıllık sürenin yeterli olmadığı gerekçesiyle 2. ve 3. kez uzatıldığı, … tarih ve … sayılı yazı ile 4. yılı süresinin uzatılarak ön izin bedeli olan 96.500,00.-TL’nin yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde yatırılarak 23/06/2009 tarihi itibarıyla ön izin sözleşmesi yapılması gerektiğinin davacıya bildirildiği, davacı tarafından, taşınmaza ilişkin plan değişikliğine karşı açılan davada mahkeme tarafından planın parsele ilişkin kısmının iptaline karar verildiği, meydana gelen hukukî durumda kusurunun bulunmadığı, ortaya çıkan hukukî ve fiili imkânsızlık durumunun işin yürütülmesini 30 günden fazla etkileyecek olması nedeniyle bu durumun mücbir sebep oluşturduğundan ön izin süresinin bu durum ortadan kalkıncaya kadar dondurulması ve dondurulan süre için bedel alınmaması talebiyle başvuruda bulunduğu, başvurunun reddedilerek ön izin bedeli ile kesin teminat bedelinin verilen süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle ön izin sözleşmesinin feshedildiğinin bildirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı,
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik uyarınca, ön iznin, üzerinde irtifak hakkı tesis edilecek Hazine taşınmazları veya kullanma izni verilecek Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlarla ilgili olarak ihtiyaç duyulması hâlinde, plân, proje, izin, ruhsat ve kurul kararlarının alınması için yetki verilmesinden ibaret olduğu, taşınmazın kullanılmasına ilişkin bir yetki içermediği, hakkında ön izin verilen bir taşınmazın, ancak yatırımcının ön izin sözleşmesinde belirlenen süre içerisinde, yükümlülüklerini yerine getirmesi hâlinde tesis edilecek irtifak hakkına dayanılarak kullanılmasının söz konusu olduğu, başlangıçta sözleşmede belirlenen sürenin, yükümlülüklerin yerine getirilmesi için yetersiz kalması durumunda, yatırımcının talebi üzerine ihalede kararlaştırılan bedelden az olmamak üzere belirlenen bedel karşılığında ve toplamda 4 yılı geçmemek şartıyla uzatılmasının mümkün olduğu, belirtilen süreler içerisinde yatırımcının kusuru dışında başka sebeplerle yükümlülüklerini yerine getirmesinin imkânsız olduğunun anlaşılması hâlinde talebi üzerine sözleşmenin feshedilerek kalan süreye ilişkin ön izin bedelinin iade edilmesinin mümkün olduğu, buna karşılık, ön izin sözleşmesinde belirtilen sürenin, sözleşme yapıldıktan sonra ortaya çıkan ve yatırımcının kusurundan kaynaklanmayan sebeplerle yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gereken süre karşısında yetersiz kalması durumunda, sözleşmede belirlenen sürenin bedelsiz olarak veya daha düşük bedelle uzatılmasını mümkün kılan bir düzenleme bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan, davacı tarafından ön izin sözleşmesinin bedelsiz olarak uzatılması istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik açılan davanın reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 24/12/2018 tarih ve E:2016/4770, K:2018/4336 sayılı kararı ile onandığı belirtilmiştir.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, gerek bozma kararı, gerekse temyizen bozulması istenilen kararın Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik uyarınca sözleşmede belirlenen sürenin bedelsiz olarak veya daha düşük bedelle uzatılmasını mümkün kılan bir düzenlemenin bulunmadığı gerekçesine dayandığı, oysa Yönetmelikte aksi yönde bir düzenleme de bulunmadığı, aleyhe yorumlanmasını haklı gösterecek bir sebep bulunmadığı, mükellefiyetlerini yerine getirememesi kendi kusuru dışında ve kamudan kaynaklanan bir nedenden dolayıyken, sonuçlarına bedel ödeyerek katlanmasını beklemenin adalet ve hakkaniyet ile bağdaşmayacağı, Yönetmelik'in 76/3. maddesine göre, irtifak hakkı veya kullanma izni süresinin, kamudan kaynaklanan fiili veya hukuki imkânsızlık durumunun veya mücbir sebeplerin ortadan kalkmasına kadar geçecek süre kadar dondurulacağı, Yönetmelik'in 75. maddesinin 1. fıkrasında sonradan yapılan düzenleme ile ön izin döneminde sürenin dondurulamayacağının kural altına alınmasıyla bu tarihten önceki dönemlerde bunun mümkün olduğunun ortaya konulduğu, o zamana kadar yükümlendiği tüm edimleri ve hatta kendisinden beklenilmeyen edimleri dahi iyiniyetli olarak yerine getirmesine rağmen talebinin reddinin adalet ve hakkaniyete aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:…3 sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.