Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1597
Karar No: 2020/730
Karar Tarihi: 24.01.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/1597 Esas 2020/730 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/1597 E.  ,  2020/730 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.02.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.12.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar, 1480 ada, 28-28-21 parsel sayılı taşınmazlarda malik olduklarını, Boğaziçi Ön Görünümündeki binalarının önünde davalının maliki bulunduğu 19 ada, 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binada kentsel sit alanında, imar kanununa aykırı proje dışı kaçak, görüntü kirliliği yaratan imalatların yapıldığını, bunun neticesinde davacıların manzaralarının kapandığını, bu durumun olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aştığını, binalarının değerini düşüren proje dışı kaçak imalatların yıktırılarak projesine uygun hale getirilmesi isteminde bulunmuşlardır.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 2015/5318 Esas 2017/7310 Karar sayılı 9.10.2017 tarihli kararı ile ‘’.....mahkemece mahallinde uzman bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılarak davacıların nasıl ve ne şekilde zarar gördüğü, deniz manzaralarının kapanıp kapanmadığı, zarar var ise nasıl giderileceğinin açıkça saptanması gerekir.’’ gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bozma kararına uyularak mahallinde yeniden keşif yapılmış ve bu kez bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiş, bozmada belirtilen hususlar tam araştırılmadan ve denetime elverişli rapor alınmadan hüküm kurulmuştur.
    TMK m. 683"deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "Komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Taşınmaz malikinin katlanma yükümlülüğü tamamen mülkiyetin içeriğinden doğmaktadır. Mülkiyet geniş haklar, buna bağlı yetkilerin yanında, söz konusu ödevlerle birlikte bir bütündür. Anayasanın 35. maddesinde de mülkiyet hakkının kamu yararına sınırlandırılabileceği ve mülkiyet hakkının toplum yararına aykırı kullanılamayacağı öngörülmüştür.
    Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.
    Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengelerini gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir.
    Bunun için de mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacılar, davalı tarafından taşınmazında yapılan bir kısım imalatın deniz manzaralarını kapattığını,maddi ve manevi zarar verdiğini iddia ederek el atmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuşlardır. Bozma kararından önce harita ve inşaat mühendisi eşliğinde yapılan keşif sonucu alınan raporda davalı binasında projeye aykırı imalatların bulunduğu tespit edilmiş ve mahkemece rapor doğrultusunda yıkılmasına karar verilmiştir. Dairemiz tarafından davacıların ne şekilde zarar gördüğü, deniz manzaralarının kapanıp kapanmadığı, zarar var ise nasıl giderileceği açıkça saptanması gerektiğinden bahisle eksik inceleme nedeni ile bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan keşif sonucu mimar ve inşaat mühendisi bilirkişiden alınan raporda bu kez davacıların manzarasını kapatan bir durumun olmadığı bildirilmiş ve bu rapor doğrultusunda dava ret edilmiştir.
    Mahallinde yapılan her iki keşifte alınan raporlar denetlenebilir nitelikte olmayıp, hüküm vermeye yeterli görülmemiştir. Bu nedenle, içinde şehir plancısı da bulunan üç kişilik uzman bilirkişi heyeti ile mahallinde yeniden keşif yapılmalı, davacıların tapu kaydı ile maliki olduklarını ispatladıkları dairelerin her birinde ayrı ayrı inceleme yapılmalı, yapılan tespit ve gözlemleri açıklayan ve davacıların iddialarına cevap verecek şekilde rapor düzenlenmeli ve keşfi izlemeye uygun fen krokisi ve fotoğraflar eklenmeli, davacıların nasıl ve ne şekilde zarar gördüğü, deniz manzaralarının kapanıp kapanmadığı, zarar var ise nasıl giderileceğinin açıkça saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Eksik inceleme ve araştırma ile verilen hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi