Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5454 Esas 2018/3080 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5454
Karar No: 2018/3080
Karar Tarihi: 30.05.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5454 Esas 2018/3080 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, takibe konu senetlerin davalı tarafından çalındığını ve davalının senetlerin lehdar hanesine kendi adını yazarak dava açtığını savunarak müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise davalının senetleri aldığını ve davacıya verdiği paralar karşılığında aldığını iddia ederek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi davacının bedelsiz olduğuna yönelik iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise davacının geçerli bedel kaydını havi bono ile ispat ettiğine ve davacı tarafından davalının ileri sürdüğü vakıanın aksini ispata yeterli delil sunulmadığına karar vererek istinaf başvurusunu reddetmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay tarafından bütün temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kararda ise kanun maddelerinden bahsedilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2017/5454 E.  ,  2018/3080 K.

    "İçtihat Metni"

    ......


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik yerel mahkeme kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun...... Hukuk Dairesi"nce esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. .....gelmiş başka gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -


    Davacı vekili, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, takibe konu senetlerin davacının ofisinden davalı tarafından çalındığını, davalının senetlerin lehdar hanesine kendi adını yazarak davacı aleyhine takip başlattığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının davacıya vermiş olduğu paralar karşılığında dava konusu senetlerin davalıya verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacının senetlerin çalınmak suretiyle ele geçirilmiş olduğuna ve bedelsiz olduğuna yönelik iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davacının, geçerli bedel kaydını havi bono ile ispat etmiş olduğu ödünç verme vakıasının aksini ispatlamakla yükümlü olduğu, davacı tarafından davalının ileri sürdüğü vakıanın aksini ispata yeterli delil sunulmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.




    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    ...


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.