Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10273
Karar No: 2013/941
Karar Tarihi: 29.01.2013

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/10273 Esas 2013/941 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/10273 E.  ,  2013/941 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi


    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair... Aile Mahkemesi"nden verilen 25.04.2012 gün ve 102/332 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.01.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., kooperatif üyeliği ile edinilerek davalı kadın adına tescil edilen 8041 ada 1 parseldeki 24 numaralı daire nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunmuştur.
    Davalı .... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemenin davanın kısmen kabulü ile 36.182,36 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik ilk kararı davalı vekilinin temyizi üzerine Dairenin 10.11.2009 tarih 2009/4143 Esas, 2009/5428 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, 4.608 TL katkı payı alacağının dava tarihi olan 1.11.2005, yine 16.583 TL değer artış payının karar tarihi olan 25.4.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 9.10.1993 tarihinde evlenmiş, 01.11.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 3.7.2007 tarihinde kesinleşmesiyle mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.).
    Davacı koca Mart 1996 tarihinde kooperatife üye olmuş, 9.2.1999 gün ... yevmiyeli noter sözleşmesiyle üyelik hakkını 200 TL(YTL) karşılığında eşi olan davalıya devretmiştir. 04.04.2000 tarihinde söz konusu bağımsız bölüm davalı adına tapuya tescil
    edilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelere göre, davacı koca SSK’lı işçi olarak çalışmış diğer yandan da gümrük komisyonculuğu yapmış, davalı kadın ise belli dönemlerde özel öğretim kurumlarında ana okulu öğretmeni olarak çalışmıştır. Dava konusu taşınmazın tapu kaydının oluşumu sonrası da ödemelerinin 2012 yılına kadar çekilen kredinin ödenmesi şeklinde devam ettiği anlaşılmaktadır.
    Bozma ilamında, kooperatif üyeliğinin davacı tarafından davalıya devredildiği 09.02.1999 tarihine kadar yapılan ödemeler ve bu döneme ilişkin davacının talep hakkı bulunmadığı, devir tarihinden sonra 01.01.2002 tarihine kadar yapılan ödemeler yönünden 743 sayılı TKM hükümlerine göre, bu tarihten sonraki ödemeler yönünden ise 4721 sayılı TMK hükümlerine göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerektiği açıklanarak bozma sevk edilmiştir.
    Bozma ilamı sonrası toplam alınan beş adet rapordan 19.03.2012 tarihli rapora itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan rapor incelendiğinde, 743 sayılı kanun dönemi ile ilgili olarak davacının % 41 katkısının kabul edildiği, bu oran belirlenirken davacının gelirinden evi geçindirme, kişisel ihtiyaçlar dışında hobi giderlerinin de düşüldüğü, davalıdan ise kişisel gideri dışında gelirinden TKM’nin 190.maddesine göre düşüm yapıldığı görülmektedir. 4721 sayılı kanun dönemi bakımından ise, boşanma dava tarihi sonrasına isabet eden borcun dikkate alınarak belirlenen artık değerin yarısı oranında katılma alacağının belirlendiği anlaşılmaktadır. Toplanan deliller ve bozma ilamı karşısında 09.02.1999 devir tarihine kadar yapılan ödemeler hangi tarafca yapılırsa yapılsın, devir tarihi itibarıyla davalının kişisel malı sayılacağından bir önemi kalmamıştır. Devir tarihi yapılan ödemeler bakımından ise 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi sebebiyle katkı payı alacağı kuralları geçerlidir. 01.01.2002 tarihi sonrası ödemeler için ise edinilmiş mallara katılma rejimi dikkate alınacaktır. Yapılacak hesaplamada bu rejimlere ait kurallar yanında, yapılan ödemeler ve toplam ödeme miktarları, devir tarihi öncesi ile boşanma dava tarihi sonrası yapılan ödemelerin davalının kişisel malı olduğu kabul edilecektir. Bu ilkelerin bilirkişi raporunda dikkate alınarak, 09.02.1999 devir tarihi ile 01.01.2002 arası yapılan ödemelere ilişkin dönem bakımından katkı payı alacağı hesabında erkeğin TKM’nin 152.maddesi gereği evi geçindirme yükümlülüğü, kişisel ihtiyaçları dikkate alınarak gelirinden bir miktar indirim yapılması ve dosya kapsamı ile erkeğin olağanı aştığı anlaşılan hobi harcamaları bakımından da bir miktar düşüm yapılması yerindedir. Kadının gelirinden ise kişisel ihtiyaçları için bir miktar indirim yapılması ile yetinilmesi, kadının tasarruf oranının bu şekilde bulunması, karşılıklı tasarruf miktarlarının birbirine oranlanması gerekirken bir talep olmadığı halde Mahkemece TKM’nin 190.maddesi gereğince ayrıca % 30 indirim yapılması ve kadının tasarruf edebileceği miktarın bu sebeple eksik şekilde hesaplamaya katılması doğru olmamıştır. 01.01.2002 sonrası dönem bakımından ise gerek boşanma dava tarihi sonrası ödemeler davalının kişisel malı sayılmış, gerekse bulunan artık değer hesabındaki yöntemde usul ve yasaya uygun hareket edilmiş ise de, bozma öncesi 10.3.2006 tarihi itibarıyla belirlenen değerin bozma tarihi sonrası 25.04.2012 karar tarihi gözetildiğinde katılma alacağı hesaplamasında dikkate alınması ve bu suretle davacı aleyhine bir miktar bulunması doğru olmamıştır. Ancak ilk yapılan hata davalı aleyhine ise de ikinci hata lehinedir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma ve usule uygun gerekçeli bilirkişi raporu alınıp mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, hükme esas alınan itiraz üzerine verilen rapor ve öncesindeki asıl raporlarda hesaplamada dikkate alınan usul ve ilkelerde bir yanlışlık olmadığına göre her iki taraf leh ve aleyhine
    yapılan karşılıklı hatalar düzeltildiğinde, bulunacak miktarlar ile hükmedilen miktarlar arasında bir farklılık olmayacağı, bozma kapsamı dışındaki hususlar bakımından taraflar lehine ve aleyhine usuli kazanılmış hakkın da doğduğu düşünüldüğünde, dosya safahatı ile bu davalarda uygulanması gereken hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkeleri karşısında taraf vekillerinin karşılıklı temyiz itirazları yerinde görülmemiş, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
    Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin karşılıklı temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun görülen hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda dökümleri yazılı 315,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.132,85 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına ve 1.259,00 TL peşin harcın da onama harcına mahsubu ile kalan 188,85 TL"nin temyiz eden davalıdan alınmasına 29.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi