15. Ceza Dairesi 2015/8843 E. , 2018/6061 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli doladırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK.nın 204/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan TCK.nın 158/1-k-35, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa ait plaka sayılı BMW X5 model aracın 28.12.2006 tarihinde trafik kazası yaptığı ve bu kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olduğuna ilişkin 28.12.2006 tarih 31445 sayılı trafik kazası tespit tutanağı ile müşteki Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketine hasar tazmin başvuru yapıldığı, ancak eksper tarafından araç üzerinde yapılan incelemede kaza raporu ile araçtaki hasarın uyumsuz olduğunun tespit edildiği, ayrıca müşteki şirkete verilen 31445 sayılı trafik kazası tespit tutanağının sahte olduğunun ortaya çıktığı iddia edilen somut olayda,
A) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosya kapsamında toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde belirlenecek temel hapis cezasının alt sınırının üç yıldan az olmayacağının gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, "Sanık hakkında TCK.nın 53/1-2-3 maddesi gereğince indirilmesine" şeklinde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
1- Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla, sahte olduğu iddia edilen trafik kazası tespit tutanağının aslının müşteki şirkettten getirtilerek sahtecilikte aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, bahse konu trafik kazası tespit tutanağının mahkeme heyeti tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, "Sanık hakkında TCK"nın 53/1-2-3 maddesi gereğince indirilmesine" şeklinde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.