Esas No: 2020/5849
Karar No: 2022/13208
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/5849 Esas 2022/13208 Karar Sayılı İlamı
Özet:
11. Ceza Dairesi, bir gümrük müşavirinin gümrük beyannamelerinde yaptığı sahtecilik nedeniyle suçlu bulunduğunu ve cezalandırıldığını belirten bir mahkeme kararı verdi. Mahkeme, suçun tarihi olan 30 Kasım 2004 tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yer alan memurun resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturduğunu belirtti. Ancak sanığa yüklenen suçun cezası, yasa gereği olağanüstü dava zamanaşımının 30 Kasım 2004'ten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği için, kamu davası düşürüldü. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun geçici 6. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 339/1. (204/2.) maddesi, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/3 ve 104/2. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 6. fıkrasına göre "Gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcıları, görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı fiillerinin niteliğine göre Türk Ceza Kanunu'nun devlet memurlarına ait hükümleri uyarınca cezalandırılır" hükmü karşısında; suça konu gümrük beyannamelerini düzenleyen sanığın gümrük müşaviri olması, görevi gereği imzaladığı belgeler nedeniyle, üzerine atılı suçun sübutu halinde suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nin 339/1. (5237 sayılı TCK'nin 204/2.) maddesinde yaptırıma bağlanan memurun resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturacağı gözetilerek yapılan incelemede:
5237 sayılı TCK’nin 7 ve 5252 sayılı TCK’nin Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri karşısında; sanığa yüklenen suçun Kanundaki cezasının miktarı ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nin 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 30.11.2004 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.