Esas No: 2020/6766
Karar No: 2022/1106
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6766 Esas 2022/1106 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6766 E. , 2022/1106 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01.02.2018 tarih ve 2017/4 E- 2018/21 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 21.02.2020 tarih ve 2018/2032 E- 2020/251 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Türkiye’nin ilk ağız ve diş sağlığı merkezlerinden biri olarak 2006 yılında hizmet vermeye başladığını, 11.11.2015 tarihinde 2015/91660 sayılı "ÖZEL DENTOPIA AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ+şekil" ibareli, 44. sınıf hizmetleri içerir marka başvurusunda bulunduğunu, davalı gerçek kişinin, adına tescilli 2009/47267 sayılı "DENTORIA Ağız ve Diş Sağlığı+şekil" ibareli markaya dayalı olarak yaptığı itirazın Markalar Dairesi Başkanlığınca kısmen kabul edilerek, tıbbi hizmetlerin başvuru kapsamından çıkarıldığını, bu karara yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bir bütün olarak incelendiğinde gerek işitsel gerekse de görsel yönden müvekkili başvurusu ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetlerin ortalama alıcılarının, anılan markaları karıştırmayacaklarını, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin katıldığını, 44. sınıf hizmetlerde davalı Kurum nezdinde "DENTO" ibaresi ile başlayan çok sayıda markanın tescilli olduğunu, müvekkili ile davalı gerçek kişinin farklı ilçelerde faaliyet gösterdiklerini ileri sürerek, YİDK'in 2016-M-10675 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamından çıkarılan hizmetler yönünden dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia,savunma,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2015/91660 sayılı marka ile bu markanın 44. Sınıf kısmen reddine gerekçe gösterilen 2009/47267 sayılı marka arasında 556 s. KHK’ nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik koşulunun gerçekleştiği, dava konusu YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "ÖZEL DENTOPIA AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ+şekil" ibareli başvuru ile redde mesnet "DENTORIA Ağız ve Diş Sağlığı+şekil" ibareli marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan tıbbi hizmetler yönünden 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel ve işitsel olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu başvurunun asli unsurunu oluşturan "DENTOPIA" ibaresi ile redde mesnet markanın asli unsuru olan "DENTORIA" ibaresi arasında yalnızca bir harften kaynaklanan bir farklılık olduğu, "DENT" ibaresinin diş hekimliği hizmetleri yönünden zayıf bir ibare olduğu kabul edilse dahi bu ibare dışında markalarda yer alan ibarelerin de benzer bulundukları, taraf markalarında yer alan diğer unsurların ise ayırt ediciliklerinin bulunmadığı, buna göre başvuruya yeterli ayırt ediciliğin katılmadığı, taraf şirketlerin farklı semtlerde faaliyet göstermelerinin de varılan sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.