Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/1438
Karar No: 2021/1082
Karar Tarihi: 22.09.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1438 Esas 2021/1082 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/1438 E.  ,  2021/1082 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    1. Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davcı İstemi:
    4. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının İstanbul 34. Noterliğinin 06.02.2008 tarihli ve 04374 yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkiline yönelik hakaret suçunu işlediğini, ihtarnamede müvekkilinin yanında çalıştırdığı ve uzaktan akrabası olan Emine Bekdemir ile Türk aile yapısına ve ahlâka aykırı ilişkisi olduğunun beyan edildiğini, hakaret suçu içeren ihtarnamenin keşide edilmesi sonrasında Noterler Birliğine şikâyette bulunulduğunu, Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu Başkanlığının 26.08.2008 tarihli ve 2008/84 E. , 2008/191 K. sayılı kararı ile İstanbul 34. Noteri Ahmet Gürbüz Apat"a kınama cezası verildiğini, ayrıca davalı hakkında hakaret suçuna ilişkin yürütülen ceza yargılamasının sonucunda Ümraniye 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.09.2011 tarihli ve 2008/780 E., 2011/1031 K. sayılı kararı ile davalının hakaret suçunu işlediği sabit görülerek cezalandırılmasına karar verildiğini, davalının eşi Sevgi Çeliker ile müvekkilinin Yeniyol Sürücü Kursunda ortak olarak ticari faaliyette bulunduklarını, davalının hiçbir yetkisi olmadan şirket adına işlemler yaptığını, para alıp verdiğini, ticari işlemleri eşi adına sözlü olarak fiili ortak sıfatıyla yürüttüğünü, çıkan anlaşmazlıklar üzerine davalının eşinin ortaklıktan ayrıldığını, ihtarnamede davalının müvekkiline yönelik ‘‘dedikoducu, iftiracı, ithamcı, basiretsiz, beceriksiz, huzursuzluk çıkaran, yanında çalışan bir bayana cinsel dürtülerle hareketlerde bulunan’’ ifadelerinin kişilik haklarına ağır saldırı içerdiğini ileri sürerek 10.000TL manevi tazminatın ihtarnamenin keşide tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı vekili; hakaret suçuna mesnet teşkil edilen mezkur ihtarnamedeki sözlerin genel itibariyle bir serzenişi ve eleştirel mahiyetteki sözleri yansıttığını, ihtarname bir bütün olarak değerlendirildiğinde söylenen sözlerin hakaret içermediğini, davacının şeref ve haysiyetini zedelemediğini, ihtarnamenin davacının aile yaşamına zarar vermek ve ticari itibarını zedelemek amacıyla düzenlenmediğini, davacı tarafından olayın fazlasıyla çarpıtılmak istendiğini, söylenen sözlerin davacının kişilik haklarının saldırı teşkil etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    6. İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.02.2013 tarihli ve 2011/648 E., 2013/45 K. sayılı kararı ile; davalının, İstanbul 34. Noterliğinin 06.02.2008 tarihli ve 4374 yevmiye nolu davacı ve dava dışı Anıl Balibeye hitaben göndermiş olduğu ihtarname ile davacıya hakaret ettiği, bu eylem nedeniyle yargılanıp hakaret suçundan mahkûm olduğu, söylenen sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle 4.000TL manevi tazminatın ihtarnamenin keşide tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    8. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 15.05.2014 tarihli ve 2013/13240 E., 2014/7866 K. sayılı kararı ile;
    “...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, haksız eyleme dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Dava konusu olayda; olay tarihi, olayın gelişimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    9. İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.01.2015 tarihli ve 2014/468 E., 2015/1 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı ve daha az miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    III. GEREKÇE
    12. Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
    13. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir.
    14. Bunlar; kişilik değerlerinin zedelenmesi Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 24, isme saldırı (TMK m. 26), nişan bozulması (TMK m. 121), evlenmenin butlanı (TMK m. 158/2), boşanma (TMK m. 174/2) bedensel zarar ve ölüme neden olma [818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) m. 47, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 56] durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesi (818 sayılı BK m. 49, 6098 sayılı TBK m. 58) olarak sıralanabilir.
    15. Belirtmek gerekir ki TMK’nın 24. maddesi ile 818 sayılı BK’nın 49. maddesi diğer yasal düzenlemelere nazaran daha kapsamlıdır.
    16. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde;
    “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir.
    Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır”.
    Düzenlemesi mevcuttur.
    17. Dava konusu ihtarnamenin keşide tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde ise;
    “Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir.
    Hâkim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır.
    Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir”.
    Hükmü yer almaktadır.
    18. Yargılama sırasında 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Kişilik hakkının zedelenmesi” başlıklı 58. maddesinde de;
    “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.
    Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
    19. Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve Borçlar Kanunu’nun 49. (6098 sayılı TBK"nın 58.) maddelerinde belirlenen kişisel haklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.
    20. Görüldüğü üzere BK"nın 49. (6098 sayılı TBK"nın 58.) maddesi gereğince kişilik hakları zarara uğrayanların manevi tazminat isteme hakları vardır.
    21. Mülga 818 sayılı BK’nın 49. (6098 sayılı TBK"nın 58.) maddesi hükmüne göre takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hâl ve şartlar 22.06.1966 tarihli ve 1966/7 E., 1966/7 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    22. Hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır.
    23. Hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır.
    24. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hâl ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenler karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü Kanun’un takdir hakkı verdiği hususlarda hâkimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir.
    25. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır.
    26. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna dair bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
    27. O hâlde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    28. Tüm bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde; eldeki davada davalı tarafından davacı hakkında kullanılan ifadelerin kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu hususunda mahkeme ile Özel Daire arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamakta olup ihtilaf hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı noktasındadır.
    29. Davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarına bakıldığında; olay tarihi, olayın gelişim biçimi, ihtarnamede kullanılan ifadeler ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı makul olup objektif ölçülere göre takdir edildiğinden fazla olmadığı anlaşılmaktadır.
    30. Hâl böyle olunca mahkemenin manevi tazminatın miktarının fazla olmadığı gerekçesiyle verdiği direnme kararı yerindedir.
    31. Bu nedenle direnme kararı onanmalıdır.

    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,
    Aşağıda dökümü yazılı (204,74TL) harcın temyiz edenden alınmasına,
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.09.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi