22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13310 Karar No: 2016/3816 Karar Tarihi: 15.02.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/13310 Esas 2016/3816 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/13310 E. , 2016/3816 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin feshinin haklı ve geçerli sebebe dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir. Davalılar vekililleri, davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece feshin geçerli sebebe dayanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmiştir. Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve işverenin yaptığı feshin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı noktalarında toplanmaktadır. Her iki davalının faaliyet ve uzmanlık alanının farklı olması karşısında davalılar arasındaki ilişkide muvazaadan söz etmek mümkün değildir. Davacının iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II. maddesine göre haklı sebep belirtilerek sona erdirilmiştir. Haklı sebeple yapılan fesihlerde savunma alınma zorunluluğu yoktur. İşverence, davacı hakkında sisteme geç girerek vardiya uyumsuzluğuna sebep olduğu, mola tuşlaması yaparak belirli süre operasyon alanını habersiz ve mazeretsiz olarak terkettiği ve sistemin normal çalışması engellenerek fazladan mola süresi yarattığı gerekçeleri ile birden çok kez tutanak tutulmuş ve hakkında disiplin cezası düzenlemiştir. Dosya kapsamında mevcut dahili davalı işveren tarafından feshe gerekçe yapılan davacı hakkındaki tutanakların sayısı ve içeriği dikkate alındığında işverenin iş ilişkisini sürdürmesi beklenemez. Hal böyle olunca davacının eylemlerinin işveren yönünden haklı sebep boyutuna ulaşmamış ise de sözleşmenin geçerli sebeple feshedildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece yukarıdaki sebepler gözetilmeden davanın reddi yerine kabulü hatalı olup 4857 sayılı Kanun"un 20/3. maddesi uyarınca mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile; ...-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Davanın REDDİNE, 3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubuyla bakiye 4,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı ... "nin yaptığı 120,00 yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıyaa ödenmesine, 5-Davalı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre ....800,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, 7-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.