13. Ceza Dairesi 2015/8869 E. , 2016/11776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanık hakkında mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde,
Konut dokunulmazlığının ihlali suçu gündüz işlendiği halde uygulama maddesinde TCK"nın 116/4. maddesinin gösterilmesi ve TCK"nın 116/1. maddesine göre ise, cezanın 6 ay hapis yerine 6 yıl hapis olarak gösterilmesi, sonraki uygulamada ise düzeltilmesi karşısında, bahsi geçen yazım hatalarının mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesinin "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir" şeklindeki hükmü karşısında; sanığın denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemenin hükmü açıklamakla yetinmesi gerekirken, 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmesi ve konut dokunulmazlığının ihlal suçunun birden fazla sanık tarafından işlenmesi nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 119/1-c. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hususları aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ..."ın temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
B-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince,
5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesinin "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir" şeklindeki
hükmü karşısında; sanığın denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemenin hükmü açıklamakla yetinmesi gerekirken, 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ve arkadaşları suça konu altın bileklik ile henüz apartmandan çıkamadan yakalanmalarına ve suça konu altın bilekliğin sanığın üzerinden bulunarak müştekiye iade edilmesine göre, hırsızlık suçu hakkında TCK"nın 35/1-2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek tamamlanmış suçtan hüküm kurulması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanık hakkında ise, mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun uygulanamayacağı, buna karşılık aynı maddenin 1. fıkrasının (a) ve (d) bentleri ile (c) bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler bakımından velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluklarının uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.