Esas No: 2020/8117
Karar No: 2022/1097
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8117 Esas 2022/1097 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8117 E. , 2022/1097 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın reddine-kısmen kabulüne dair verilen 30.09.2020 tarih ve 2020/1502 E. - 2020/975 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 15.08.2011 tarihli açık satış noktası sözleşmesi bulunduğunu, davalının sözleşmeye aykırı olarak iş yerini kapatarak işletmediğinin tespit edildiğini, sözleşmenin 11. maddesi uyarınca, davacı tarafından davalının iş yerinin işletilmesine katkıda bulunmak üzere 39.600,00 TL katkı desteği yapıldığını ileri sürerek 39.600,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve 30.000,00 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca Amerikan Dolarına uygulanan bir yıl vadeli en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kentsel dönüşüm kapsamında davalının iş yerinin bulunduğu binanın yıkılmasına karar verildiğini, davalının ediminin ifasının imkansızlaştığını, olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, yıkım kararını öğrendikten sonra davacının distribütörüne bir kısım ürünleri iade ettiğini, ödenen katkı payını tadilatta kullandığını, veriliş amacının dışında kullanılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalının faaliyet gösterdiği bina belediyece yıkılması nedeniyle davalının sözleşme konusu faaliyetini icra edemez duruma gelmesinde sözleşmeye aykırılık bulunmadığı ancak bu durumu davacıya süresi içerisinde bildirmediğinden cezai şarta hükmetmek gerektiği, makul bir indirim oranı olan %85 oranında indirim yapılarak 5.000 USD cezai şart alacağına hükmedildiği, yine kıstelyevm usulü çerçevesinde davacının davalıya ödediği katkı payından 26.527,07 TL’lik kısmını talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin davalı tarafından ifa edileceği iş yerinin bulunduğu binanın belediyece alınan yıkım kararı nedeniyle yıkıldığını, TBK'nın 136. maddesi uyarınca davalının sözleşmeden doğan borcunun ifasının davalının kusur ve sorumluluğu olmadan imkânsız hale geldiği, ifa imkânsızlığı nedeniyle borcun sona erdiğinden, davacının davalıdan sözleşme hükümleri uyarınca ceza koşulu talep etmesi mümkün olmadığından davalı vekilinin ceza koşuluna ilişkin istinaf başvurusunun kabulü gerektiği, davacının sözleşme ilişkisinin başında davalıya ödenen katkı payı bedelinin tahsiline ilişkin talebi yönünden ise TBK'nın 136/2. maddesi uyarınca, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, iadenin kapsamının sözleşmeye göre değil de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesince sözleşmenin ifa edilmeyen süresi için yapılan iade hesabının uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf isteminin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının ceza koşulu alacağı talebinin TBK'nın 136. maddesi uyarınca reddine, davacının katkı payı alacağı talebinin TBK'nın 136/2. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca kısmen kabulü ile 26.527,07 TL alacağın 06.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Kanun'un 2/2. maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin katkı payı alacağı talebinin ve faizin başlangıcına ilişkin fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.358,06 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.