Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/25450 Esas 2010/7462 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/25450
Karar No: 2010/7462
Karar Tarihi: 29.03.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/25450 Esas 2010/7462 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/25450 E.  ,  2010/7462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Safranbolu İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 15/06/2009
    NUMARASI : 2009/45-2009/58

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu vekilinin sair şikayet nedenleri İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi ise de, İİK. nun 45. maddesine aykırı davranıldığı iddiası İİK. nun 16.maddesi kapsamında şikâyet niteliğinde olup, kamu düzeni ile ilgilidir ve aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca süreye tabi olmadığından, mahkemece anılan şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir.
    Ne var ki; İİK.nun 45.maddesi asıl borçlular ile ilgili olarak düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin, “rehni veren” hakkında doğrudan genel haciz yolu ile takibe geçmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkin bulunmaktadır. İİK.nun 45.maddesi asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup, kefiller hakkında uygulanmaz. Borçlar Kanununun 487.maddesinde ise, “Kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek-müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını deruhte etmiş ise; alacaklı, asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden evvel, kefil aleyhinde takibat icra edebilir” hükmü yer almaktadır. Borçlar Kanununun açıklanan hükmüne ve takip dayanağı kredi sözleşmesi içeriğinde kefaletin müteselsil olduğunun yazılmasına göre şikayetçi hakkında genel haciz yolu ile takip yapılmasında yasaya aykırılık yoktur. (HGK.nun 14.10.1972 tarih, 215/841 sayılı kararı – Prof Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku C:3-S:2395 )
    O halde mahkemenin süre aşımı nedeniyle ret kararı sonucu itibari ile doğru olduğundan onanması gerekmiştir. 
    SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 15,60.TL onama harcının mahsubuna bakiye 1,55.TL harcın temyiz edenden alınmasına, 29/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.