11. Hukuk Dairesi 2018/260 E. , 2019/2169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/03/2017 tarih ve 2016/278 E. - 2017/110 K.
sayılı kararın davalı TPMK tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin Esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 07/12/2017 tarih ve 2017/1072-2017/1125 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mustafa Ibrahim Adır tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "BİTKİŞİŞE+ŞEKİL" ibaresini 21, 30 ve 32. sınıfta yer alan emtialar bakımından kendi adına tescil ettirmek için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, 2015/70193 kod numarası verilen başvurunun Markalar Dairesi tarafından "işlenmemiş ve yarı mamul cam (binalarda kullanılan cam hariç), cam, porselen ve seramikten yapılmış ve diğer sınıflara dahil edilmeyen kapkacaklar. Kahve, çay kakao, şeker, pirinç, tapyoka, sago, suni kahve, un ve tahıldan yapılmış ürünler, ekmek , pasta ve şekerlemeler, buzlar, bal, pekmez, maya, kabartma tozu, tuz, hardal, sirke, salça ve soslar, (çeşni/lezzet veren maddeler), baharatlar, buz. Biralar, maden suları ve havalandırılmış sular ve alkolsüz içecekler, meyveli içecekler ve meyve suları, şuruplar, ve içecek yapımında kullanılan preparatlar" emtiaları bakımından 556 sayılı KHK"nın 7/1-c bendi gereğince reddedildiğini, anılan karara karşı itirazlarının ise nihai olarak TPMK ... tarafından reddedildiğini ancak, başvuru konusu işaretin özgünlük taşıyan ve ayırt ediliği bulunan, vasıf bildiriciliği olmayan bir işaret olduğunu, tek başına şeklin veya sözcüğün dahi ayırt ediciliğinin bulunduğunu, başvurudaki şeklin müvekkilinin uzun yıllardan buyana kullandığını, ayırt ediciliği yükselmiş ve tanınmış markalarından biri olan "contour bottle" görselini içerdiğini, "bitkişişe" ibaresinin ingilizcesi olan "plantbottle" ibaresini içeren 2009/41880 ve başvurudaki şekli içeren 2009/50472 sayılı markaların Türk Patent"de tescilli olduğunu, aynı işaretin 30 ve 32. sınıf ürünler için "plantbottle" ibaresiyle birlikte OHIM nezdinde 8456048 sayı ile tescilli bulunduğunu, kullanımla ayırt edicilik kazanan işaretin tescil isteminin reddedilemeyeceğini ileri sürerek, davalı TPMK ..."in anılan kararının iptalini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, başvuru konusu işaretin, özgün biçimde düzenlenmiş şeklin "bitkişişe" sözcüğü ile birlikte, alışılmışın dışında ve hayal gücü kullanılarak bir araya getirilmesiyle oluşturulduğu, bu işaretin “bir bütün olarak” üzerinde yer alan sözcük, alışılmışın dışında farklı bir şekil ve siyah renk kompozisyonu ile birlikte, davacının sunacağı ürünleri, başka bir işletmenin sunacağı aynı tür ürünlere ilişkin işaretlerden ayırmaya elverişli bulunduğu, işarette yer alan kelime unsurlarının münferit olarak ilgili sektöre ait olmasının, işaretin bütünde bu sözcüklerle tanımlandığı sonucunu doğurmayacağı, işaretin içerisinde yer alan bazı sözcükler itibariyle ürünleri telmih etmesinin, sunulan ürünleri ortalama alıcılara anımsatmasının ise normal, beklenebilir ve marka hukukunun yasaklamadığı bir yaklaşım olduğu, anılan bu sözcük ve şekillerin kamuya açık, bilinen biçim ve hâlleri dışında, hayal gücü kullanılarak özgün bir şekilde oluşturulmuş kompozisyonda kullanıldıkları, başvuru konusu işaretin, bu şekilde bir bütün olarak ayırt edicilik kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı TPMK ..."in 2016/M-5096 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.