17. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/3242 Karar No: 2020/6411 Karar Tarihi: 03.11.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/3242 Esas 2020/6411 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, eşinin faili meçhul trafik kazasında hayatını kaybetmesi sonrası Trafik Güvence Hesabına başvurarak alacak talebinde bulunmuş, ancak zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle talebi reddedilmiştir. Davacı, maddi ve manevi tazminat talep ederek dava açmıştır. İlk derece mahkemesi zamanaşımı nedeniyle davayı reddetmiştir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi, manevi tazminat talebi reddedildiği için davacı lehine verilen vekalet ücreti hariç diğer taleplere ilişkin kararı bozmuştur. Yapılan inceleme sonucunda, dosyada saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırılık olmadığı ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinin uygulanmasını gerektirecek bir neden bulunmadığı belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Kararda Türk Ceza Kanunu'nun 765 sayılı eski hükümleri uyarınca ceza zamanaşımının dolması ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 ve 370/1 maddelerine değinilmiştir.
17. Hukuk Dairesi 2020/3242 E. , 2020/6411 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahekemesince davanın reddine dair verilen hükme karşı davacı vekilince Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, başvurunun kısmen kabulüne dair verilen Bölge Adliye Mahkememesi kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili davacının eşi ... "nin 09.07.2007 tarihinde faili meçhul trafik kazasında hayatını kaybettiğini, davacının üç çocuğu ile birlikte maddi ve manevi açıdan zor duruma düştüğünü, ceza dosyasının zamanaşımı nedeni ile kapandığını, 2014 yılında Trafik Güvence Hesabına müracaat ettiğini, ancak alacak talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile talebine olumsuz karşılık verildiğini, bu kararın iptali için dava açıldığını, Ankara 6.İdare Mahkemesinin 25.02.2015 tarihinde 2015/142-307 sayılı kararı ile davanın adli yargının görev alanına girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile 7.500,00 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş; 06.06.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 152.242,00 TL maddi tazminatın kaza veya dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tazminini istemiştir. Davalı Güvence Hesabı vekili açılan davayı kabul etmediklerini, davaya konu kazanın 22.07.2002 tarihinde meydana geldiğini o dönem itibarı ile yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Yasası gereğince ceza zamanaşımının çoktan dolduğunu, kazanın üzerinden 13 yıl geçtikten sonra davacı tarafından talepte bulunulduğunu alacağın zamanaşımı nedeni ile reddinin, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile kusur açısından Adli Tıptan rapor aldırılması ve maddi zararın resmi belgeler dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Bölge Adliye Mahkemesince davacı ... vekilinin istinaf talebinin manevi tazminatın reddi nedeniyle davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmının kabulü ile Şereflikoçhisar 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.07.2018 gün ve 2015/189 Esas-2018/390 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, buna göre hmk"nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden; -açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 03.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.