12. Ceza Dairesi 2016/2539 E. , 2016/12057 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 231/10. maddesi uyarınca davanın düşmesi
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın denetim süresi içinde suç işlememesi nedeniyle sanık hakkındaki davanın düşmesine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nın 231/10. maddesi uyarınca verilen düşme kararı katılan vekiline tebliğ edilmediğinden, anılan kararın kesinleştiğinin kabul olunamayacağı, diğer yandan, katılan vekilince sunulan 11/12/2014 tarihli temyiz dilekçesinde düşme ve ret kararlarının kanuna aykırı olduğunun ileri sürüldüğü, ancak, hükmün açıklanması yönündeki talebin reddine dair 18/11/2014 tarih ve ... - ... sayılı karar, 5271 sayılı CMK"nın 223/1. maddesinde sayılan hüküm türlerinden olmadığından, anılan kararın temyiz kabiliyetini haiz bulunmadığı değerlendirilmekle; 18/11/2014 tarih ve ...- ... sayılı kararın, 06/11/2013 tarih ve ... - ... sayılı düşme kararı ile bir bütün olarak değerlendirilmesi suretiyle yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda, 18/09/2008 tarihli karar ile sanığın 2863 sayılı Kanunun 74/1-1. cümle, 765 sayılı TCK"nın 59, 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeksizin 26/09/2008 tarihinde kesinleştiği, sanığa ait 05/11/2013 tarihli adli sicil kaydından, sanığın beş yıllık denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediğinin anlaşılması üzerine dosya resen ele alınarak, 06/11/2013 tarihli ek karar ile davanın düşmesine hükmedildiği, anılan kararın katılan vekiline tebliğ edilmeksizin 02/01/2014 tarihinde kesinleştirildiği, daha sonra, Isparta 2. Asliye Ceza Mahkemesince 08/09/2014 tarihli yazı ile hükmün açıklanması için ihbarda bulunulduğu, yazı ekinde, adı geçen mahkemenin, sanığın 01/11/2011 tarihinde işlediği kasten yaralama suçundan mahkumiyetine dair 28/06/2012 tarih, ... - ... sayılı kararı ile anılan kararın onanarak kesinleştiğine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesi"nin 07/07/2014 tarih, ... - ... sayılı ilamının yer aldığı, ihbar üzerine dosya yeni bir esasa kaydedilerek yapılan yargılama sonunda 18/11/2014 tarihli karar ile, sanık hakkındaki düşme kararının kesinleşmesinden sonra ihbarda bulunulduğu gerekçe gösterilerek, hükmün açıklanması yönündeki talebin reddine karar verildiği;
Bununla birlikte, sanık hakkındaki 18/09/2008 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz edilmeksizin 26/09/2008 tarihinde kesinleştiği ve belirtilen tarih itibariyle beş yıllık denetim süresi başladığından, 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğu, daha sonra sanığın 01/11/2011 tarihinde “kasten yaralama” suçunu işlediği sabit kabul edilerek, Isparta 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/06/2012 tarihli ilamı ile mahkumiyetine hükmedildiği, anılan mahkumiyet hükmünün temyizde onanarak 07/07/2014 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlendiğinden, anılan suçun işlendiği 01/11/2011 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 74. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK"nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, zamanaşımının durma süresi de gözetildiğinde, suç tarihi olan 15/03/2005 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK"nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 20/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.