Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2036
Karar No: 2020/2202
Karar Tarihi: 17.12.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2036 Esas 2020/2202 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2036 Esas
KARAR NO : 2020/2202
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/115
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ... ile davalı ... arasında varılan anlaşma gereğince, 10.000 TL bedelli 7 adet senedin davalı ... verildiğini, davalının mal teslimi yapmadığı gibi senetleri iade etmediği, diğer davalı .... tarafından Bakırköy.... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin ... vermiş olduğu senetlerin diğer davalıya ciro edilerek onun tarafından müvekkili ... ve kefil olan ... a karşı kambiyo takibinde bulunulduğunu, başlatılan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, takibin haksız kazanç sağlamak amacıyla açıldığını, ... karşı açılan davada delillerini munhasıran davalı ... defterlerine hasrettiğini, ... müvekkillerinin haklı olduğunun anlaşılacağının, davalı ... ile diğer davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, ... nin iyiniyetli hamil olmadığını, senetlerin bedelsiz olduğunu bilerek aldığını ve icraya koyduğunu, her iki şirketin ... tarafından kurulmuş olduğunu, ... her iki firmada bulunduğunu, ... tüm çalışanlarının bu firmadan ayrılarak ... de işe başladığını, mali açıdan zor duruma düşen ... tüm makinaları ve ekipmanları ... aktardığını, dava konusu senetteki ... öncesindeki cirolarında iptal edildiğini ve takip alacaklısına ciroladığını, her iki davalının birbirine yakın ilişki ve organik bağ içerisinde hareket ettiklerini ve kötüniyetli olduklarını belirterek senetler dolayısıyla davalılara karşı müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitini karar verilerek senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalı ...Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanı haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin diğer davalı ile arasında bir bağ bulunmadığını, aralarında bulunan ticari ilişki nedeniyle dava konusu senetlerin ... şirketinden aldığını, davacılarla ... arasındaki ilişkiyi bilmediğini, davacının iddia ettiğinin aksine ...6-7 yıl evvel tüm hisselerini devrederek müvekkili şirketten ayrıldığını ve yurtdışına çıktığını, müvekkili ile .... arasında 2014 yılından beri ticari ilişki bulunduğunu, alacağına karşılık dava konusu senetlerin alındığını, müvekkili şirketin 23/09/2013 tarihinde ... tarafından kurulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.03.2017 tarihli 2016/932 E. - 2017/287 K.sayılı kararıyla; dava konusu olayda, davacının bonolar ile ödeme yapıldığını, mal teslim edilmediğini iddia ettiğine göre ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, davacının bonoların avans olarak verildiğini ve bonolar karşılığında mal teslimi yapılmadığını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, ispatlanamadığını, davalılar arasındaki ortaklık yapısına dair iddialarında davalı tarafından sunulan belgelerle çürütüldüğü gerekçesiyle davanın reddine, alacağın %20 si olan 14.000 TL tazminatın davacılardan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dairemizin 27/01/2020 tarihli, 2017/3710 Esas, 2020/155 karar sayılı ilamıyla tahkikatın eksik yapıldığı gözetilerek HMK'nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Kaldırma kararından sonra dava mahkemenin 2020/115 esas sırasına kaydı yapılmış ve yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır. Bu arada davacılar vekilince UYAP'tan gönderilen tarihsiz dilekçe ile icra dosyasında icra işlemlerinin devam etmemesi ve takibin durması için müvekkilleri tarafından 20/10/2016 tarihinde icra dosyasına 92.300,00 TL, mahkeme dosyasına ise 17/10/2016 tarihinde ise 13.200,00 TL teminat ödendiği, davanın reddedildiği, davanın menfi tespit davası olup tehiri icra talepli olarak istinaf yoluna başvurma imkanı bulunmadığından takibin devam ettiği ve davalı ... A.Ş tarafından icra dosyasındaki mevcut 92.300,00 TL teminatın tahsil edildiğini, istinaf incelemesinden kararın kaldırıldığını, buna göre kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunun anlaşıldığını, ancak icra dosyasındaki teminat tahsil edildiğinden müvekkilleri açısından telafisi imkansız zararların meydana geldiğini ve davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek tahsil edilen teminat tutarının icra dosyasına iade edilmesi için davalıya muhtıra gönderilmesine, davalı iade etmediği takdirde tahsil edilen bu tutar yönünden davalı .... A.Ş'nin malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemiştir.Mahkemece 22/06/2020 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; menfi tespit davalarında İİK'nun 72.maddesi gereğince belirli bir teminat karşılığında takibin durdurulması, takip başladıktan sonra ise İİK'nun 72/3 maddesi uyarınca icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceği, davacı vekilinin talebinin ise bu şartlara uygun olmadığı, bu sebeple talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine, ihtiyati haciz talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise alacağın muaccel olmadığı, alacağın varlığının yapılacak yargılama sonunda mevcut olup olmadığının anlaşılacağı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin de reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Davacılar vekili, istinaf sebebi olarak; talep dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, istinaf kararı ile ilk derece mahkemesi kararının verdiği kararın haksız olduğunun ortaya çıktığını, davalı ... şirketinin icra dosyasındaki teminatı tahsil ederek sebepsiz zenginleştiğini, bu nedenle muhtıra çıkarılmasını ve duru örme şirketinin mal varlığına ihtiyati haciz konulmasını istediklerini, mahkemenin bu talebi reddettiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, bu kararla teminatın tahsil edildiğini ve müvekkilinin zarara uğradığını bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise davacılar vekilinin taleplerinin reddine dair 22/06/2020 tarihli karara yöneliktir. Davacı taraf, ilk derece mahkemesince menfi tespit davasının reddedilmesi üzerine davalının icra dosyasına yatırılan teminat tutarını tahsil ettiğini, istinaf mahkemesinin ise lehlerine karar verdiğini, bu nedenle tahsil edilen teminat tutarının icra dosyasına iade edilmesi için davalıya muhtıra gönderilmesi ve davalı iade etmediği takdirde tahsil edilen bu tutar yönünden davalı ... A.Ş'nin malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemiştir. İcra dosyasıyla ilgili işlemler bakımından taleplerin icra müdürlüğüne yapılması, icra müdürlüğünce verilecek kararlara karşı ise icra hukuk mahkemesine şikayet yoluna başvurulması gerekir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinden bu şekilde muhtıra gönderilmesine dair talebin dayanağı olmadığından reddi kararı doğru olup bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Öte yandan ihtiyati haciz müessesesi İİK'nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup somut olay bakımından ihtiyati haczin koşulları gerçekleşmediğinden bu husustaki talebin reddi kararı da doğru olup bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacılar vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK'nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.17/12/2020






Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi