(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi 2011/1252 E. , 2011/671 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken, denetim kurulu üyesi olduğu dönemde görevini yerine getirmediğinden bahisle 17.07.2007 tarihli yönetim kurulu kararı ile ihracına karar verildiğini, bu karara karşı 24.07.2007 tarihli noter ihtarı ile davalı kooperatifin ilk yapılacak genel kurulunda hakkında verilen ihraç kararının görüşülmesi için itiraz ettiğini, 22.06.2008 tarihli genel kurulda ihracı hakkında bir karar verilmediğini ileri sürerek, davacının ihracına dair 17.07.2007 tarihli yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının denetim kurulu üyesi olduğu dönemde kanun ve ana sözleşme ile kendisine yüklenen görevleri yerine getirmediğini, zimmet, görevi kötüye kullanma gibi eylemlerinin belirlendiğini, kooperatifin zararına yol açtığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davanın üç aylık hak düşürücü sürede açılmadığı, öte yandan, genel kurula itiraz edildiği takdirde artık yönetim kurulunun verdiği ihraç kararının iptali davasının açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Kooperatif ortağı olan davacının 17.07.2007 tarihinde davalı kooperatif aleyhine tutum ve davranışlar sergilediğinden bahisle yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiği, bu kararın davacıya 20.07.2007 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ise 24.07.2007 tarihinde ilk genel kurulda ihracının görüşülmesi amacıyla itiraz ettiği, davacının bu itirazı sonrasında davalı kooperatifin 22.06.2008 tarihli genel kurulunun 21 ve 22. gündem maddeleri ile kooperatifi zor durumda bırakanlara yönelik olarak yönetim kuruluna yetki verildiği ve yönetim kurulunca 03.07.2008 tarihinde toplanarak yeniden davacı ve arkadaşlarının ihracına karar verildiği anlaşılmıştır. Anılan genel kurul ve 03.07.2008 tarihli yönetim kurulu kararlarının tebliğine dair dosyada bir belge yok ise de, davanın açıldığı 15.07.2008 tarihi nazara alındığında, üç aylık hak düşürücü sürede davanın açıldığını kabul etmek gerekir.
Öte yandan, Kooperatifler Yasasının 16/3 ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14/3. maddeleri "ihraç edilen ortak genel kurula itiraz veya mahkemeye ihraç kararının iptali davası açabilir, yönetim kurulu kararının iptali için genel kurula itiraz edilmesi halinde ayrıca mahkemeye yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin dava açılamaz" hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı hakkında yönetim kurulunca verilen 17.07.2007 tarihli ihraç kararına süresinde genel kurul nezdinde itiraz edildiği, bu itiraz üzerine yapılan 22.06.2008 tarihli genel kurulda davacı ve arkadaşları hakkında gereken işlemlerin yapılması yönünde yönetim kuruluna yetki verilmesi üzerine, 03.07.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacının yeniden ihracına karar verildiği, bu kararın davacıya tebliğ edilmemesine rağmen, mevcut dava ile hakkında verilen ihraç kararının iptali talep edildiğine göre, davacının ihraç nedeni de nazara alınmak suretiyle, özellikle davalı kooperatif anasözleşmesinin 14/5. maddesinde belirtilen “kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olanlar” hükmü nazara alınarak, davacı ve arkadaşları hakkında ceza soruşturması veya kovuşturması olup olmadığı, var ise sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılarak ve kooperatif anasözleşmesinin 14/5. maddesi hükmü çerçevesinde inceleme ve değerlendirme yapılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 29.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.