Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7785
Karar No: 2022/1148
Karar Tarihi: 15.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7785 Esas 2022/1148 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7785 E.  ,  2022/1148 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nce verilen 28.11.2019 gün ve 2019/İHK-17991 sayılı karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiği İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, dosya için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı/Başvuran vekili; Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 06/07/2011 tarihinde meydana gelen iş kazasında sigorta şirketinin İşveren Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı işyerinde çalışan ... ‘nın yaralanması nedeniyle sorumlu olduğu maddi manevi tazminatın %50 kusur oranında ödendiği ancak faiz,mahkeme karşı vekalet ücreti, icra takibi karşı vekalet ücreti, tahsilat harcı, nispi karar harcı ve yargılama gideri olmak üzere toplam 64.046,70 TL.’nin 31/03/2018 tarihinden işleyecek temerrüt faiziyle birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... başvuruya cevap vermemiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurucunun ve sigorta şirketinin aralarında dava konusunun aynı olduğu, aynı olay, aynı hukuki sebebe dayanılarak açılmış ve hükme bağlanmış kesin hüküm olması nedeniyle başvurunun dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereği davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince ; davacı başvuru sahibinin itirazının kabulüne; konusuz kalması nedeni ile uyuşmazlığın esası hakkında hüküm ve karar verilmesine yer olmadığı ve başvuranın kendisini vekille temsil ettirdiği gerekçesiyle ilk hakem heyeti kararının düzeltilmesine ve vekalet ücretinin tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Dava, işveren mali mesuliyet sigorta poliçesi uyarınca yargılama giderleri istemine ilişkindir. Sigorta Tahkim Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun HMK 114/i bendi uyarınca dava şartı yokluğundan HMK 115/2 gereği usulden reddine karar verilmiş, davacı başvuru sahibinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince ilk hakem heyeti kararının düzeltilmesine; konusuz kalması nedeniyle uyuşmazlığın esası hakkında bir hüküm ve karar verilmesine yer olmadığına ve başvuran kendisini vekille temsil ettirdiğinden Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesinin on yedinci fıkrası ve karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.395,17 TL tutarındaki vekalet ücretinin davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahiplerine ödenmesine karar verilmiştir.
    6327 sayılı Kanunla Sigortacılık Kanunu'na eklenen 30/17. fıkrası uyarınca, talebi kısmen veya tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücretinin AAÜT'de belirlenen vekalet ücretinin 1/5'i olacağı öngörülmüştür. Madde hükmünde sözkonusu olan talep, tahkim yargılamasında karşılıklı yer alan uyuşmazlık taraflarının talepleridir. Dolayısıyla maddedeki "talebi red olunanlar" ifadesi, hem sigorta sözleşmesinde menfaat sağlayanları hem de risk üstlenen kuruluş ve güvence hesabını ifade eder. Zira, tahkimde uyuşmazlığın taraflarından her biri hakemden kendi lehine hüküm kurulmasını istemektedir. Diğer bir ifadeyle, sigorta sözleşmesiyle menfaat sağlayanlar, kendi lehine ancak risk üstlenen kuruluş ve güvence hesabına hüküm kurulmasını talep ederken risk üstlenen kuruluş ve güvence hesabı da haksız olduğu iddiası ile karşı tarafın talebinin reddedilerek, kendi lehine hüküm kurulmasını talep eder. Ayrıca tahkim yargılamasının çekişmeli yargı olduğu gözönünde bulundurularak hakem, uyuşmazlık taraflarından birisinin talebini kabul ettiği oranda diğer tarafın talebini de reddetmiş demektir. Bu noktada maddede geçen reddedilen kavramı sadece davacı konumundaki sigorta sözleşmesinden menfaaat sağlayanlara yönelik değildir. Yine aynı doğrultuda 19/01/2016 tarihli, 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrası “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” düzenlemesini içermektedir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 17. maddesi, 2. fıkrasında da, vekalet ücretinin tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvuru sahibi lehine vekalet ücretine karar verilirken Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi 2. fıkrası gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nisbi vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HMK. 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının başvuru sahibi yararına vekalet ücretine ilişkin 3.bendindeki "...7.395,17 TL..." ibaresinin çıkarılarak yerine "...1.479,03 TL..." ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.




    KARŞI OY

    Uyuşmazlık, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinde sigorta şirketi aleyhine açılan davanın kabulü-kısmen kabulü halinde, sigorta şirket aleyhine hükmolunacak vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen nisbî vekalet ücreti mi yoksa nisbi vekalet ücretinin 1/5'i mi olacağına ilişkindir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 maddesi ile “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biri”
    19.01.2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına lişkin Yönetmelik ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesi ile de “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin beşte biri” olduğu düzenlenmiştir.
    Görüldüğü üzere Bakanlık tarafından düzenlenen yönetmelik ile, yasa hükmünden farklı bir düzenlemeye gidilmiş olup bu hal yönetmelik ile yasa hükmünün genişletilmesi niteliğindedir.
    Avukatlık Kanununun 169. maddesindeki sınırın altında vekalet ücreti takdir edilmesi, 5684 sayılı Yasa ile mümkün ise de, belirtilen kanunlarda yer alan bu hükümlerin yönetmelik ile değiştirilmesi fonksiyon gasbı niteliğinde olup mümkün bulunmamaktadır. Yönetmeliğin söz konusu hükmü, yasa hükmünü sigorta şirketi lehine kapsamını genişletmek suretiyle açıkça aykırı bir düzenleme içermektedir. Anılan kanunla, Hazine Müsteşarlığına, Sigorta Tahkimde avukatlık vekalet ücreti düzenlemesi için açıkca bir yetki verilmemiştir. Normlar hiyerarşisinde daha alt sırada yer alan yönetmeliklerin, kanuna aykırı nitelikte hükümler öngörmeleri mümkün olmadığına ilişkin genel hukuk kuralı karşısında Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 maddesine aykırı, Yönetmeliğin 16/13 maddesi yok hükmünde olduğundan Yönetmelik hükmünün uygulanması mümkün değildir. Bu itibarla davalı ... aleyhine yasa hükmü gereğine Tarife gereğince tam nisbî vekalet ücretine hükmedilmelidir.
    Diğer taraftan, davalı ... şirketinin karşı davası veya alacak talebi bulunmayıp yasa hükmünde “talebi reddedilen” ifadesi ile kastedilen, yalnızca başvuran davacıdır. Zira nisbi vekalet ücretine esas alınacak “talep” para ile ifade edilen taleplerdir ve davalının alacak yönünden bir talebi bulunmamaktadır. Usul Hukukunda, davalının davaya karşı koyması, itiraz ve defi yolu ile olduğundan bu şekildeki karşı koymanın “talep” olarak ifade edilmesi mümkün değildir. Davalı tarafın talepte bulunabilmesi ancak karşı dava veya takas defi ile sözkonusu olabilir. Bu itibarla anılan hükümde kastedilen “başvuran - davacı” olduğundan davalı ... aleyhine tarife gereğince tam nisbî vekalet ücretine hükmolunmalıdır.
    Keza, kanunun yazım yöntemlerinden biri de tarihsel yorum yöntemi olup bu yönteme göre, kanunun hazırlık çalışmaları, komisyon ve meclis konuşmaları, tartışmalar ve kanunun gerekçesinden de yararlanılması gerekmektedir. TBMM Esas Komisyon Raporundaki madde gerekçesinde "Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulduğu, bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için yargılama giderleri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak maddede gerekli düzenleme yapıldığı" ifadesine yer verilmek suretiyle talebi tamamen veya kısmen reddedilen başvuru sahibi (davacı) yönünden bu hükmün getirildiği belirtildiğinden, davalı ... şirketinin yasa hükmü dışında kalması nedeniyle de sigorta şirketi aleyhinde tarifeye göre tam nisbî vekalet ücretine hükmedilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, başvuran - davacının talebi kısmen kabul - kısmen red edilmiş kabul edilen miktar üzerinden davacı yararına, Tarife hükümlerine göre nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olup Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına bu yönde vaki itirazın; İtiraz Hakem Heyetince red edilmesinde Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 maddesi ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17/2 maddesine aykırı bir yön bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, davalı ... şirketinin temyiz isteminin bu yönden de reddi ile İtiraz Hakem Heyeti kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı yorum ve değerlendirmeler sonucu temyize konu olmayan Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının düzeltilerek onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi