
Esas No: 2018/7166
Karar No: 2022/13101
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/7166 Esas 2022/13101 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan yargılanmıştır. Vergi incelemesine yetkili kişilere ibraz edilmeyen defter ve belgelerin saklama sorumluluğunun sanığa ait olduğu ve yasanın belirlediği süre boyunca saklama ve istenildiğinde ibraz etme zorunluluğu olduğu belirtilerek, kararın beraat yerine hatalı bir karar olduğu ifade edilmiştir. Yeni çıkan kanun maddeleri de dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri: 213 sayılı VUK'nin 253. maddesi, 359. maddesi, 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Beraat
1)Sanık hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan açılan kamu davasında; varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile suçun oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun vergi mükellefi olan sanığa ait olduğu , 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl süre ile saklama ve istenildiğinde ibraz etme zorunluluğunun bulunduğu nazara alındığında, 2009 takvim yılına ait defter ve belgelerin istenilmesine ilişkin yazının şirket yetkilisi olan sanığın ikametgah adresinde 06.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği hâlde, istenilen defter ve belgelerin 15 günlük yasal sürede ibraz edilmediği, sanığın savunmasının yasanın aradığı anlamda mücbir sebep oluşturmadığı gözetilmeden, tüm unsurlarıyla oluşan defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan sanığın mahkumiyeti yerine, isabetsiz ve hatalı gerekçe ile beraatine karar verilmesi yasaya aykırı,
2) Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.