(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi 2011/676 E. , 2011/663 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının, dava dışı şirketin hissedarı olduğunu, muvazaalı işlemlerle alacaklı konumuna geldiğini ileri sürerek, dava dışı şirkete ait menkullerin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinden, davalının çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin, dava dışı şirketin hâkim ortağı olduğunu, şirketin ihtiyaç duyduğu dönemlerde, banka havalesi ile ödünç para gönderdiğini, alacağın gerçek bir hukuki işleme dayandığını ve davacı alacağının muvazaalı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, davalının borçludan alacaklı olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, sıra cetvelinde davacı alacağının 2.193,76 TL olarak kaydına, sıra cetvelinin bu şekilde düzenlenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde, davalıya ayrılan payın öncelikle davacı alacağının ödenmesine tahsis edilmesine karar vermek gerekir. Bu şekilde hüküm kurulması halinde, yeni sıra cetveli de düzenlenmesine gerek yoktur.
Açıklanan durum karşısında davalıya isabet eden paydan, öncelikle davacı alacağının ödenmesine hükmedilmesi gerekirken,yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi,yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün,aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 1 nolu bendinde geçen “düzenlenen sıra cetveli” sözcüklerinden sonraki kısmın hükümden çıkartılmasına; bu bölüme “davalıya isabet eden paydan öncelikle davacı alacağının ödenmesine” sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 29.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.