17. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/931 Karar No: 2010/3515 Karar Tarihi: 15.4.2010
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/931 Esas 2010/3515 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2010/931 E. , 2010/3515 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalılardan ...’ün müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalı ...’a sattığını, öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılardan ... yetki itirazında bulunmuş, ayrıca yerinde olmayan davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece tasarrufun mal kaçırmak amacı ile yapılması nedeniyle davanın kabulüne ve yapılan tasarrufun iptaline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekil tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK"nun 277. ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar ayni değil, şahsi davalardır. Bu nedenle tasarrufun iptali davaları genel yetki kurallarına göre davalının ikametgahı mahkemesinde görülür (HUMK 9.md). Dava, davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan davalılardan birisinin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir. Bu durumda davacı, davalılar aynı yerde oturuyorlarsa davasını orada, ayrı ayrı yerlerde oturuyorsa seçimlik hakkını kullanarak dilerse borçlunun, dilerse borçlu ile hukuki işlemde bulunan 3.şahsın yerleşim yeri mahkemesinde davasını açabilir. Alacaklı ile borçlu arasında yazılı yetki sözleşmesi varsa sözleşmede yetkili gösterilen yer mahkemesi de HUMK 22. maddesine göre yetkilidir. Somut olayda davalılar Ruhi ile Fuat’ın ikametgahı Beypazarı’dır. Sözleşmede ise yetkili mahkeme belirtilmemiştir. Bu durumda davacı davasını yetkisiz mahkemede açmış olup seçim hakkı davalılara geçmiştir. Davalılardan ... cevap dilekçesi ile birlikte yetki itirazında bulunmuş, mahkemece mecburi dava arkadaşlığı durumunda tüm davalıların birlikte yetki itirazında bulunmaları gerektiği gerekçesiyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Kural olarak mecburi dava arkadaşlığının bulunduğu hallerde tüm davalıların yetki itirazlarını birlikte yapmaları gerekmekte ise de somut olayda her iki davalının ikametgahının Beypazarı ilçesi olması nedeniyle davalılardan birisi tarafından yapılacak yetki itirazının diğeri aleyhine bir sonuç doğurmayacağı göz önüne alınarak dosyanın davalıların ortak ikametgah mahkemesi olan ve ortak yetkili yer olarak bildirilen Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yetki itirazının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ... vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...’a geri verilmesine 15.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.