Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1142
Karar No: 2010/3513
Karar Tarihi: 15.4.2010

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/1142 Esas 2010/3513 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2010/1142 E.  ,  2010/3513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılardan ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılardan ... ve ... vekili davalılardan ...’in müvekkillerine olan bocu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takipleri sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak kendisine ait 1977 sayılı parseli davalılardan ...’a, 370 ve 648 sayılı parselleri ise davalılardan ...’e sattığını, ...’in 370 sayılı parseli oğlu olan davalı ... ’e sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptali isteğiyle açtıkları dava ile davacı ... vekilinin aynı nedenlerle 370 ve 648 sayılı parsellere yönelik olarak açtığı tasarrufun iptali davası birleştirilmiştir.
    Davalılardan ... borçlu dayısı olan davalı ...’dan taşınmazı gerçekten kendi taşınmazına bitişik olması nedeniyle satın aldığını ve satış işleminde muvazaa bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
    Davalılar Emin ve ... vekili, borçlu davalı ...’ın davalılardan Emin amcasının oğlu olduğunu ve Süleyman’a daha önce vermiş olduğu borcun ödenmemesi nedeniyle karşılığında davaya konu edilen taşınmazları aldığını ve 370 nolu parselin uygun bir bedel karşılığında Tayfur’a devredildiğini, satışlarda muvazaa bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalılardan ... davaya karşı cevap vermemiştir.
    Mahkemece davalıların yakın akraba olmaları ve düşük bedellerle satılmaları nedeniyle davanın kabulüne ve yapılan tasarrufların iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, borçlunun haczedilen mallarının borcunu karşılamayacağının icra takip dosyalarından anlaşılmasına, davalılardan ...’un borçlu davalının yeğeni olması nedeniyle İİK.nun 278/2 maddesi uyarınca yapılan tasarrufun iptale tabi olmasına ve bu gibi durumlarda satın alan kişinin iyi niyetli olmasının sonuca etkili olmamasına, davalılardan ...’in ise yine borçlu davalının amcasının oğlu olduğu, ...’in davalı ...’in oğlu olduğunun anlaşılmasına göre yakın akraba olmalarından dolayı davalılar Emin ve ...’in borçlunun mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilebilecek kişilerden olduklarından bu kişiler arasındaki tasarruflarında İİK.nun 280. maddesi uyarınca iptaline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaması halinde her bir alacaklının ayrı ayrı dava açması gerekir. Somut olayda davacılardan ... ve ... iş bu asıl dosyada, ... ise ... esas sayılı dava dosyası ile dava açmış ve davalar birleştirilmiştir. Asıl davada Oğuz köyünde kain 370, 648 ve 1977 parsel sayılı taşınmazların satışına ilişkin tasarrufların iptali istenildiği halde birleştirilen dosyada ise sadece 370 ve 648 sayılı parsellerin satışına ilişkin tasarrufların iptali istenilmiştir. Dava konusu 370 ve 648 sayılı parseller borçlu davalı ... tarafından davalılardan ...’e satılmış, Emin’de 370 nolu parseli davalılardan ...’e satmış, 1977 nolu parselin ¼ payı ise yine borçlu davalı ... tarafından davalılardan ... ’a satılmıştır. Tasarruflar ayrı ayrı yapıldığına göre hangi tasarruf iptal edilmiş ise o tasarrufu yapan kişilerin o nispette harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekir. Ayrıca tasarrufun iptaline karar verilmesi halinde
    davacının alacak miktarı ile tasarrufa konu edilen taşınmazların satış tarihindeki gerçek değerlerinden hangisi daha az ise o değer üzerinden vekalet ücreti ve karar harcına hükmetmek gerekir. Mahkemece yukarda sözü edilen ilkelere göre harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hangi değer üzerinden ve hangi oranlar esas alınarak vekalet ücreti ve karar harcının hesaplandığı anlaşılamamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davalılardan ..., ... ve ...’in temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün yukarda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılardan ..., ... ve ..."a geri verilmesine 15.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi